• Ana Sayfa
  • Ayhan Aydın
    • Özgeçmiş
    • KENDİMLE İLGİLİ KISA BİR DEĞERLENDİRME
    • Ayhan Aydın Arşiv Listesi
    • ŞAHKULU SULTAN DERGAHI GÖRSEL ARŞİVİ
    • Hakkındaki Yazılar
    • Hakkındaki Şiirler
    • Hakkındaki Haberler
  • Şiran
  • Söyleşiler
    • Dedeler
    • Babalar
      • BABAGAN (BALIM SULTAN ERKANI) KOLU
      • ÇELEBİLER KOLU
      • SULTAN SÜCEATTİN VELİ OCAĞI (DERGAHI) KOLU
      • ALİ KOÇ KOLU
    • Ozanlar
    • Yazarlar
    • Aydınlar Gazeteciler
    • Bilim İnsanları (Akademisyenler)
    • Kanaat Önderleri
    • Kurum Temsilcileri
    • Sanatçılar
    • Hocalar Mürebiler
    • İzzettin Doğan
  • Gezi Notları
    • Anadolu
    • Avrupa
      • Batı Avrupa Gezi Notları
    • İran
    • Suriye
    • IRAK
  • Yazılar
    • Basındaki Yazılar
    • Denemelerim
    • Etkinlik Haber Yorum
    • Cem Vakfı Yazıları
    • Kitapların Dünyası
    • Şiir Denemelerim
  • Kültür Sanat
    • Kültür Dünyası Söyleşileri
    • KÜLTÜR SANAT YAZILARI
  • Ahmet Hezarfen
    • Ayhan Aydın Kitap Yazıları
    • Osmanlı Arşivinde Aleviler Bektaşiler
    • Diğer Çeviri Belgeleri
    • Yazıları- Anıları - Görüşleri
    • Ahmet Hezarfen'le İlgili Yazılar
    • Ahmet Hezarfen Balkanlar(Rumeli)
    • Dergahlar Türbeler
      • Balkanlar Rumeli
        • Bulgaristan
          • Otman Baba
          • Demir Baba
          • Akyazılı Sultan
          • Ali Koç Baba
          • Elmalı Baba
          • Hüseyin Baba
          • Dallı Ali Baba Türbesi
          • Yunus Abdal
          • Saçlı Koçlu Babalar
          • Alan Mahallede Ali Baba Türbesi
        • Makedonya
          • Sersem Ali (Harabali) Baba
          • Sarı Saltuk
          • Hıdır Baba
          • Cafer Baba
          • Üsküp Halveti Tekkesi
        • Yunanistan
          • Seyyid Ali (Kızıldeli) Sultan
          • Ece (İce) Sultan
          • Nefes Baba
          • Atatürkün Evi Selanik
      • İran
      • Suriye
      • Diğerleri
      • Anadolu
        • Hacı Bektaş
        • Sultan Sucaettin Veli
        • Abdal Musa
        • Kolu Açık Acim Sultan
        • Seyyit Garip Musa
        • Haydar Sultan
        • Diğer
      • İstanbul
        • Şahkulu Sultan
        • Kurucu Ahmet Sultan
        • Garip Dede Türbesi
        • Erikli Baba Türbesi
        • Nafi Baba (Şehitlik)
        • Karaağaç
        • Karyağdı
        • Duvar Baba
    • Semahlarımız
      • Rumeli Semahları
      • Anadolu Semahları
      • Sultan Sucaettin Veli Ocağı-Dergahı Semahları
    • Atatürk Fotoğrafları
    • Etkinlik Fotoğrafları
      • Türkiye
      • Balkanlar
      • Avrupa
      • Diğer
    • İnanç Önderleri
      • Dedeler
        • Fetfi Erdoğan Dede
        • Aşık Ali Metin Dede
        • Hüsamettin Aydın (Seyyid)
        • Nevzat Demirtaş
        • Musa Küçük
        • Veli Akkol
        • Hüseyin Orhan
        • Celal Arslan
        • Dedeler Diğerleri
      • Babalar
        • Hakkı Saygı
        • Abidin Harman
        • Mehmet Şilli
        • Reşat Bardi Dedebaba
        • Babalar Diğerleri
      • Zakirler
      • Çelebiler
      • Dervişler
    • Cemlerimiz
    • Yazarlar
      • Abidin Özgünay
      • Baki Öz
      • Cahit Tanyol
      • Mehmet Yaman Dede
      • Mehmet Yardımcı
      • Refik Engin
      • Şevki Koca
      • Ahmet Hezarfen
      • Yazarlar Diğer
    • Ozanlar
      • Adil Ali Atalay (Vaktidolu)
      • Ahmet Akar
      • Ali Ekber Çiçek
      • Aşık Durmuş Günel
      • Aşık Veysel
      • Hüseyin Çırakman
      • Hasan Papur
      • Hüseyin Yorulmaz (Seyfili)
      • Aşık İhsani
      • Mahzuni Şerif
      • Muharrem Yazıcıoğlu
      • Murtaza Şirin
      • Müslüm Sümbül
      • Telli Suna Gölpek
      • Ozanlar Diğerleri
      • Ozanlarla İlgili Simgeler
    • Gümüşhane-Şiran (Kırıntı-Yeniköy
      • Yeniköy (2010) Sayı Sayma Oyunu
      • Yeniköy Kış - Güssün Aydın Cenaze 2000
      • Kırıntı Yeniköy Düğün 2003
      • Kırıntı Yeniköy
    • Ayhan Aydın
      • Hısım Akrabalarım-Arkadaşlarım
      • Cem Tv Proğramlarım
      • Ayhan Aydın Resimleri
      • Ayhan Aydın'ın İstanbulu
      • Ayhan Aydının Manzaraları Şehirleri
  • Önemsediklerim
  • Konuk Yazarlar
  • Site Haritası
  • Balkanlar (Rumeli)

Devlet Aleviciliğinden Belediye Aleviciliğine...

Perşembe, 05 Ağustos 2021 08:10 tarihinde yayınlandı. | Ayhan AYDIN tarafından yazıldı. | Yazdır | e-Posta | Gösterim: 496

Devlet Aleviciliğinden Belediye Aleviciliğine...

"Bu etkinlikle ilgili olumsuz yazanlar CANIMI sıkmayın. sabrımın bir sınırı var tam ordasınız."

Alevilik - Bektaşilik özgün haliyle öğretisinin gereği günümüz dünyasında da varlığını sürdürme mücadelesi veriyor.

Devlet; Alevilerin birikmiş sorunlarını çözmek yerine yıllardır asimilasyoncu politikaları gereği her kesimden elde ettiği kimi kişi ve kurumları kullanmayı yeğledi.

Bugün durum belediyeler için de geçerlidir.

İlk önce cemevlerinin ihtiyaçlarını giderme konusunda temas edilen belediyelerle zaman içinde çıkar ilişkileri sonucunda iş bir başka boyuta dayandı. Ankara Çankaya'da yapımı devam eden bir cemevi kökten sökülüp yine belediye tarafından yeniden yapıldı. Yüzlerce sorunun yaşandığı Aleviler- Belediye ilişkisinde Maltepe Gülsuyu Cemevi'nde silahlar çekilmişti.

Bir zamanlar devlet, belediye hiçbir kurumun Alevilerle ilgili adım atmamasını savunanlar şimdi belediyelerin Alevilikle ilgili konulardan sorumlu olunca meselenin özü anlaşılır.

Bizim tüm derdimiz yapılan her şeyin Alevi - Bektaşî öğretisi doğrultusunda yapılması; siyasetin, çıkarın, kişiselliklerin bu işlere bulaştırılmamasıdır...

Biz sadece soru sorup, kimi gözlem ve eleştirilerimizi paylaşıyoruz. Tümü budur.

Ne hikmetse biz bazı doğruları yazınca bazı kendine dede, baba, yazar, kurum başkanı, diyenler bize öfke ve kin kusuyorlar.

Bir çok dost ise; hedef olma boşver, bu toplum değişmez, herkes çıkarının peşine düşmüş, diyorlar.

Bir günümüz yok ki, bu öfke ve kinin hedefi olmayalım.

En son Yenikapı'da İBB tarafından (çeşitli kurumlarla organize edilen) yapılmak istenen Hacı Bektaş Etkinlikleriyle ilgili kimi eleştiri, öneri ve gözlemlerimi paylaşmıştım.

Çok şükür; tüm kurumlar, dedeler, babalar, yazarlar, akademisyenler göz yaşartıcı şekilde, görülmemiş bir aşkla etkinliğin duyurularıni paylaşırken, gözle görünen hiçbir yanlışı dile getirmemişler, olan eleştirileri de görmezden gelmişlerdi.

Kendisi bir Alevi kurumunun, Sarıgazi Cemevi'nin başkanı olan Erdal Sağır isimli şahıs yaptığı paylaşımında: "Bu etkinlikle ilgili olumsuz yazanlar CANIMI sıkmayın. Sabrının bir sınırı var tam ordasınız." diye yazmış. Bir de paylaşımına kına resmi koymuş. Kanda kına mı yakmak istiyor, bilemiyorum.

Bunlara ses çıkmazsa, çıkar için Aleviliğin tüm değerleri ayaklar altına alınırsa, bu toplumun geleceği gerçekten de karanlık olacaktır...

Muhabbet ehline sevgi ve saygılarımla...

 

Ayhan Aydın

31 Temmuz 2021

Kategori: Etkinlik Haber Yorum

ALİ ERSOY BABA

Pazar, 01 Ağustos 2021 15:45 tarihinde yayınlandı. | Ayhan AYDIN tarafından yazıldı. | Yazdır | e-Posta | Gösterim: 584

ALİ ERSOY BABA

 

Kırklareli Lüleburgaz

Çeşmekolu Köyü, Ali Ersoy Baba

Ali dünyaya bakidir, dünyaya baki kalır.

 72 yaşındaki (1930) babanın eşi Alise Ana ise 70 yaşında.

Ataları Bulgaristan’ın Kırcaali yöresinden geldiklerini söyleyen Ali Ersoy Baba çeşitli sıkıntılar içinde. Sağlık sorunları var.

Amuca Kabilesi’nden olan babaya göre aynı soydan birisiyle evlenebilmek için 7 gömlek geçmesi lazım (7 göbek atlaması lazım). “Nasip kardeşliği var burada yani. Aynı anda nasip alıp, ikrar vererek yola giren çiftler arasında “Nasip Kardeşliği” geçerli. Musahipliğe benzeyen bir sistem var, burada. Ali dünyaya bakidir, dünyaya baki kalacaktır” diyen Ali Ersoy Baba inanç olmadan hiçbir şey olamayacağını söylüyor.

1955’de Mehmet Ali Baba’dan (Kızılcıkdere’den) (dedeszi de babaydı, babası da babaydı) nasip aldığını söyleyen Ali Ersoy Baba aslında Kızıldeli Ocağı’ndan olduğunu söyleyen Ali Ersoy yola girmek için evliliğin zorunlu olmadığını, millet içinde bekar söz verebilir, yola girebilir diyor. Evlenmeden yola girebiliyor, evlenirken evleneceğine soruyor, nasipliyim diyor, o da kabul ediyor. Kız da, erkek de nasip alarak yola girebiliyor, evli olması gerekmiyor. Kardeşlik vardır bizde. Kardeş olmak, yine ana kardeşi gibi, daha da önemli bir mertebedir. Nasip kardeşi olacak. Evlenmeden “kardeşlik” (müsahiplik) olmaz. Bizde o akşam kaç kişi ceme girerse o onunla kardeş olurlar. Erkekler ahretlik oluyor. İlk kez ceme girip nasip alanlar aynı zamanda kardeş oluyor. Bir kişi dara düşerse ona koşup yardım ederler. Birimizin derdi hepimizin derdi oluyor. Değil mi?

Ahiretliğim var. Nasip kardeşlerimizden erkek olarak kalmadı, öldüler.

Kurbansız bu işler olmaz. Yıllığını yaparız yine keseriz. Fakirin (benim) kestiğim kurban belki yirmi olmuştur. Her sene kurban keseriz. İmam Hüseyin’in Çorbası’nda mutlaka bir kurban keseriz. Kendim alırım, canlarla birlikte keseriz. Şart kurban, kurbansız olmaz.

Baba ben nasip olunca “Dervişlik” görevini verdi. Ben o zaman kurbanın hizmetinde bulundum. 30 sene oluyor dervişlik, babalık hizmeti yaptım. Baba olmadan da, baba olmadan cem yaptım.

100 talibi olan baba hizmetleri layıkıyla yerine getirmeye çalıştığını söylüyor. Ceza alan bir talibin yeniden ceme kabul edilebilmesinin diğer canların isteğine bağlı olduğunu söyleyen Ali Ersoy Baba, bizim inancımızda her şey hoşgörüyledir, zorlamayla hiçbir şey olamaz diyor.

Askere gidenler, adak adayanlar da kurban keserler.

Hizmetleri kim yaparsa yapar. Aynı kişiler yapmak zorunda değil. Lokmayı herkes yapabilir.

Benim de dervişim var. Bektaşilik’te nasıl on başı, yüzbaşı, binbaşı varsa, herkesin bir görevi. Rehberlik var, Dervişlik var, Babalık var, Halifebabalık var… Avni Baba da bize icazet verdi.

Anabacı rehberin yanında oturur. Benim yanımda varsa babalar, yoksa muhipler oturur. Erkekler bir tarafta, kadınlar bir tarafta oturular.

Biz de dem var. Biz demi Ali aşkına alırız. Biz Ali’yi bir nur olarak biliriz. Ali dünyaya bakidir, dünyaya baki kalır.

Biz çalışmayı en büyük ibadet biriz. Ben Hakk’tan korkarım, yanlış yapmaktan korkarım. Muhiplerin arasında yanlış bir şey söyleyeceğim diye korkarım. Biz meydana dargını almayız. Bu güzellikler neden anlatılmıyor, bilmiyorum. Bunlar anlatılsa, Türkiye ayağa kalkar.

Hata yapan, meydana alınmayan yedi yıl içeri almaz. Kimse onunla konuşmaz, evine gitmez. Ufak kusur olursa affdilir. Büyük kusur olursa bizi aşar.

Büyük hatayı yapanları ben alsam da bizim muhipler almıyorlar. Bizim yol böyle bir ulu yoldur, bunun neresi kötü be erenlerim, bize Kızılbaş, derler, hakir görürler.

 

Alise Ana

Bize çok görev düştü. Hep babanın evinde oldu, her şey. Ben istedim bunun baba olmasını, biraz kendisini toparlasın, dedim. Gelinler bir şey demediler. 30 yıl bu yola hizmet ettik. Ölünceye kadar biz bu yolu bırakmayız. Baba olunca bir boğa ve bir koç kestik. İstanbul’dan Avni Baba ve belki 20 baba buraya geldiler. İstanbul’daki babalar buraya geldiler. Hep biz meydan açtık. Bu dedelik de yaptı. Kırklar Tavuğu var. Kırklarda, hizmet görürken “Cebrailsiz Hizmet Görülmez” deriz. Nevruz’da hizmetlerde Cebrail keseriz. Biz on iki mum yakarız.

Biz köy düğünü yaparız. Hem misafirleri, hem de köyü besleriz,  boğa keseriz.

 

Burada çok ilginç bir durum var; Kızıldeli Ocağı deniyor, Gülşeni deniyor, Amucalar deniyor, en son Balım Sultan Erkanı’ndan bahsediliyor. Kısa zaman içinde bir dönüşüm gözleniyor. Aslında çalışma yapanlar birçok zorluğu yenmek zorunda. Hem genel olarak bilgi almak aynı zamanda yanılmamak için geniş bir bakış açısına sahip olmak gerekiyor.

 

 

Ayhan Aydın

11 Haziran 2002

 

Kategori: BABAGAN (BALIM SULTAN ERKANI) KOLU

YENİKAPI FESTİVALİ, HACI BEKTAŞ'TA ÇOK BAŞLILIK

Pazar, 01 Ağustos 2021 15:42 tarihinde yayınlandı. | Ayhan AYDIN tarafından yazıldı. | Yazdır | e-Posta | Gösterim: 826

Yunusların, Hacı Bektaşların, Pir Sultanların Barış Güvercinleri
Bu Toplumda Ne Zaman Birlik İçin Kanat Çırpacaklar Acaba?
 
KAPISI KİLİTLİ TUZAKTA KALDIM
ARIYORUM BULAMADIM BEN BENİ

Malatya Arguvanlı çok değerli Halk Ozanı Muharrem Yazıcıoğlu böyle söylüyor. Şu bizim toplumu anlamak da, anlatmak da gerçekten çok mu çok zor…  İlkesel bütünlük içinde bir tartışma yapamıyoruz, birlikte yol alamıyoruz, bu yolun kurucularının hayatlarını ortaya koyarak oluşturdukları değerler manzumelerinin yanına bile yaklaşamadan sürekli ama sürekli bu kadim yolun öğretilerinin tam tersini yapıyoruz. Zaman zaman tümümüz bunu yapıyoruz. Yola birlikte gidilir, diyoruz; ama bir türlü bu hümanizmanın / insan severliğin, insanlık için serinden geçilmesi gerektiğini söyleyen ulu yolda birlikte yürüyemiyoruz.

Birileri bizi parça parça bölmek isterken, hiç kimseye gerek duymadan sadece ve sadece benliğimizi yenemediğimiz için, birlik ve dostluk kazanında, gönül kâbesi dediğimiz kâmil insan olma okulunda menzil alıp pişmediğimiz için bir ve beraber olamıyoruz.

İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır, gibi yüzlerce ölümsüz veciz söz söylemiş bu yolun öncü erenlerinden Hacı Bektaş’ı da, Yunus Emre’yi de, nice ulu ozan ve erenleri de tam anlayamıyoruz, anlamak isteniyoruz. İşimiz gücümüz, rol kapmak, rol yapmak, ön planda olmak.

Bunu da yine bu yolda hizmet adına yapıyoruz, ne acı bir gerçektir ki, erenler adına yapıyoruz.

Şimdilerde yaklaşık iki yüz elli kadar üye birimi (cemevi, kültür merkezi) olan Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu tüm dünyadaki en güçlü Alevi yapılanmalarından birisidir. Yıllar yılı Avrupa’da Alevilerin sesini duyurmuş, Türkiye’de Alevilerin yaşadıkları haksızlıkları, hak kayıplarını ve genel anlamda da Türkiye’deki insan hakları ihlallerini dünya kamuoyuna da taşımış bir birinden değerli yöneticileri, üyeleri, dedeleri, danışman bilim insanlar olan birçok ciddi kurumdur AABK.

Bence en büyük zaafı, siyasetle olması gerekenden fazla içli – dışlı olması, özellikle Türkiye’de her zaman siyasi oluşumların, gelişmelerin içinde yer almayı kendisinin öncelikli bir uğraşısı olarak görmesi bu algıyı halka yansıtmasıdır.

Elbette yaşam siyasetin içindedir, Alevi toplumunu da isteklerini, sorunlarını, yaşadıklarını, beklentilerini siyasilerle de halletmek zorundadır. Ama siyasi partileri, siyasileri, siyaseti kullanarak sorunlarını halletmekten ziyade siyasi partilerle, siyasetle, siyasi oluşumlarla olması gerekenden çok daha fazla iç içe geçen ilişkiler ağı, AABK.’nin de tüm Türkiye’deki Alevilerin ve Alevi Kurumlarının da sorgulamaları gereken bir alandır.

Çok iyi hatırlıyorum; Bir zamanlar Barış Partisi’nden aday olmayan Alevi yazarı, ozanı, dernek yöneticisi kalmamıştı adeta… Mahzuni Şerif bile epey gayret göstermiş, sanatçı olarak anılmaktan ziyade siyasetçi olmak için her zaman bu konuda yapmadığı kalmayan Arif Sağ ve daha nice nice isimler işi gücü bırakmışlar siyaset sevdasında kendilerinden geçerek birer siyasi figür olmuşlardır Türkiye’de.

Devamını oku: YENİKAPI FESTİVALİ, HACI BEKTAŞ'TA ÇOK BAŞLILIK

Kategori: DENEMELERİM

YUNANİSTAN SEÇEK ETKİNLİĞİ 2019

Cuma, 26 Mart 2021 15:21 tarihinde yayınlandı. | Ayhan AYDIN tarafından yazıldı. | Yazdır | e-Posta | Gösterim: 838

GELENEKSEL

SEYYİD ALİ SULTAN SEÇEK YAYLASI ETKİNLİKLERİ

 (02 / 04 Ağustos 2019)

 Yunanistan'da geleneksel olarak yüzyıllardır yapıla gelen Seyyid Ali Sultan (Kızıldeli) Ocağı (Dergâhı) çevresindeki Seçek Yayla Etkinlikleri bu sene de bir başka coşku ve büyük bir katılımla gerçekleşti.

Yunanistan Batı Trakya'daki Alevi - Bektaşi toplumunun temsil kurumu olan, Kızıldeli Seyyid Ali Sultan Dergâhı - Seyyid Ali Sultan Koruma Heyeti tarafından organize edilen Seçek Yağlı Güreşleri Etkinlikleri, Seyyid Ali Sultan Dergâhı’nın kalbindeki Ruşenler Köyü'nde ve Seçek Yaylası'nda yapıldı.

2-4 Ağustos 2019 tarihleri arasında yapılan etkinlikte ilk gün yüzlerce insanın katılımıyla Ruşenler köy meydanında Alevi-Bektaşi nefesleri seslendirildi. Halk oyunlarla coştu, mutluluk halesi her tarafa yayıldı.

2 Ağustos, Cuma

BİRİNCİ GÜN ETKİNLİKLERİ, RUŞENLER KÖYÜ

Balkanlar’a ayrı bir önem veren özündeki ocak- tekke aşkıyla, bilimsel çalışmalar için öncü olan Almanya Köln merkezli Alevi - Bektaşi Kültür Enstitüsü Başkanı Sayın Gülüzar Cengiz her zaman ki gibi etkinliğe büyük değer kattı. Bu organizasyonlarda her zaman büyük emek veren değerli akademisyen Doç. Dr. Mehmet Ersal da her zaman ki gibi etkinlikte aktif rol üstlendi.

Etkinliğe katılanlar arasında şunlar vardı; Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Onursal Başkanı Sayın Turgut Öker, Alevi Düşünce Ocağı Başkanı Sayın Doğan Bermek, Cem Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi, Çorlu Şube Başkanı Sayın Muzaffer Birdal, Hüseyin Gazi Cemevi Başkanı – Yazar Ali Yıldırım; HDP milletvekili Sayın Zeynel Özel, Araştırmacı – Yazar Vedat Kara, Yol Tv.’den çok sevgili programcılar Özkan Lafatan, Mahmut Akgül’ün de katılımıyla birlikte Yol Tv. Can Tv. De etkinliğin geniş kamuoyuna ulaşmasını sağlayarak tarihi bir görev üstlendiler.

Etkinliğe Almanya’dan olduğu kadar Türkiye’den de katılımlar oldu. Katılan cümle canlara, mihmanlara selam olsun.

650 yıldır çerağların sönmeden yandığı Seyyid Ali Sultan Ocağı  / Tekkesi yine gönülleri birledi, gelece ilişkin umutları arttırdı.

Bu güzel etkinlikte yoluna, erkânına, geleneklerine sahip çıktığını bir kez daha gösteren Batı Trakya Alevi Bektaşi Toplumu'nu, Türkiye'den ve Batı Avrupa'dan, Bulgaristan'dan gelen konuklar yalnız bırakmadılar. Yeni seçilen belediye başkanının eşiyle birlikte etkinliğe katılması da ayrıca bir başka mutluluk kaynağıydı.

Her şeyden önce bu senenin Ağası olan ALİ KEHAYA’nın bir düğün / bayram yerine dönen evin Seçek Yayla Etkinlikleri’nin bugünkü merkezi konumundaydı. Zaten her sokağı, evinin önü çiçek bahçesi olan tertemiz Ruşenler Köyü’nün aydınlığı buraya da yansıyordu. Gelenekte olduğu gibi, ilk önce davul zurna ekibiyle birlikte başta gelen misafirler, insanlar bölük bölük ağanın evine götürülüyor, misafirler Ağa’ye eşini ve ev halkını selamlıyorlar, hoş sefa ediyorlar. Ağa’nın Eşi aynen bir Alevi dedesinin eşi gibi saygı görüyor, ona o şekilde davranılıp büyük saygı gösterilir. Köyden veya diğer köylerden kurbanlık olarak getirilen koçlar – koyunlar da süslenmiş bir şekilde yine onları getirenlerle birlikte davul zurnayla Ağa’nın evine götürülüyor, bu böyle devam ediyor. Gelenlere kolonya eşliğinde şeker ikram ediliyor.

Birinci gün, 2 Ağustos cuma akşamı Ruşenler Köy meydanı tam bir bayram / düğün yerine dönüyor. Gelen tüm mihmanlar bu meydanda kurulan masalarda ağırlanıyorlar, onlara ikramlarda bulunuyor.

Halk Ozanları – Sanatçılar; Hasan Öztürk, Mehmet Karabudak, Sadık Yiğit ve Bülent Akın, Mustafa Aydın nefesleri, türküleri ve de halayları başarılı bir şekilde seslendirerek büyük beğeni topladılar. Yolları aydınlıklar içinde olsun...

Devamını oku: YUNANİSTAN SEÇEK ETKİNLİĞİ 2019

Kategori: Balkanlar (Rumeli)

KAN ÇİÇEĞİ HAYAT

Salı, 16 Mart 2021 12:10 tarihinde yayınlandı. | Ayhan AYDIN tarafından yazıldı. | Yazdır | e-Posta | Gösterim: 828

KAN ÇİÇEĞİ HAYAT

“Utanıyor insan ekmeğin sıcaklığından

Çünkü açlık kapı komşumuz.” Hasan Hüseyin Yalvaç

Bu gece yine yatamadım, aylardır, yıllardır bu hep böyle… Gece dört beş kez kalkarım, kimi zaman hemencecik yatmak, tekrar yarım rüyalarıma dönmek isterim, ya da kâbuslardan kaçmak için biraz beklerim. 25 yıldır yün yorganla yatsam da, ev sıcak olsa da, sanki üşümemek, uykusuzluğun tatsızlığını yaşamamak için sarılır tekrar yatarım, uyumaya çalışırım dakikalar boyunca kendimle cebelleşerek; kendimle, dünyayla, yaşamla…

Ama zaman zaman da uyuyamam tekrar… Bu gece de böyle oldu. 03.00’de kalktım, önceki gün akşam 18.00’de yemek yiyip başka bir şey yemesem, 24.00’de yatsam da karnım şiş, boynum – başım - belim ağrıyor, ağzım kuru, üstüm terli… Benimkisi gündüzü cennette, gecesi cehennemde bir hayat.

Bu vücut buna nasıl dayanır bilmiyorum, bir mucizedir insan vücudu, bir mucizeyi yaşar hayat boyu yaşamla mücadelede olan insanlar.

Kalktım, çoğu şimdi bir depoda olan kitaplığımdan geriye kalan az sayıdaki kitaplara göz gezdirdim, üç dört yarım kitabım vardı, onları bir kenara bıraktım, yine rafa yöneldim.

Yüzüm yine güldü, “Her Güne Bir Şiir” kitabına zaman zaman bakarım üstadın. Bu sefer de Kan Çiçeği Hayat kitabını görünce çok mu çok sevindim. Her gün yazılarını okuyorum, sosyal medyadan. Zaman zaman babacan gülüşüyle telefonda da olsa merhaba, diyor. Yasaklar geldi, yüz yüze sohbetlerimizin arası uzadı. Bir yolunu bulur sevgili Mustafa Karaçiftçi Abi’yle birlikte yanına gideriz, dedim. Hele hele de Ozan Çağdaş da Ankara’dan gelecekmiş aybaşı, yine bir sohbet ortamı yaratırız, diye düşledim kendi kendime…

Devamını oku: KAN ÇİÇEĞİ HAYAT

Kategori: Etkinlik Haber Yorum

KASIM - ARALIK 2020 POSTASI

Cumartesi, 27 Şubat 2021 17:58 tarihinde yayınlandı. | Ayhan AYDIN tarafından yazıldı. | Yazdır | e-Posta | Gösterim: 1087

KASIM – ARALIK 2020

BÜLTENİ

(Kasım – Aralık ayları içindeki bazı yazılarım, kitap tanıtımlarım.

Dostlara muhabbetlerimle… (Her zamanki gibi yine kısa kesememişim. Kasım Bülteni’ni gönderseydim belki bu kadar uzun olmazdı. Neyse belki ilgi duyan olur, kusura bakmayın, aşk ile… )

 Ayhan Aydın

SON YENİÇERİ

Reha Çamuroğlu: Ben 1985’lerde Alevilik – Bektaşilikle ilgili kitap okumalarına başladığımda Reha Çamuroğlu 1989’da ilk kitabı Tarih, Heterodoksi ve Babailer kitabını yazmış, 1990’da da yayınlamıştı. Dönüyordu, “Bektaşilikte Zaman Kavrayışı”, Değişen Koşullarda Alevilik, İsmail sonradan okudum kitapları. 1994’de ben Basın – Yayın Gazetecilik okurken çalıştığım Nefes Dergisi’nde yaklaşık bir yıl bir arada olduk Reha Çamuroğlu’yla.

Reha Çamuroğlu, Alevi camiası içinde entellektüel birikimi en yüksek yazarlardan birisiydi. Kendisiyle fırsat buldukça yaptığımız sohbetlerde sosyalist sol bir hareketten gelen Reha Çamuroğlu’nun, sürekli ama sürekli okuyan, kendisini her gün yenileyen, özellikle tarih, edebiyat alanında batılı yazarlardan da beslenen bir yanı olduğunu görüyordum. Sanırım yine 1990’larda Hamburg Alevi Birliği için hazırladığı (ortak bir kitap) 100 soruda Alevilik kitabı da iyi bir özetti benim için. Bana göre çok az zikredilen bir çevirisi ise bizler gibi bu konuları merak edenler için bir kaynak eser niteliğindeydi: John Kingsley Birge’ten Bektaşi Tarihi çevirisi. Açıkçası gıpta ettiğim yazarlardan birisiydi Reha Çamuroğlu; Hoşgörü sahibi, bilgisini paylaşan bu yazarın aynı zamanda yapıcı bir yanı vardı. Cemal Şener, Rıza Zelyut’un da içinde bulunduğu Nefes Dergisi’ne gelip – giden bütün yazarlardan da ayrılan yönleriyle Reha Çamuroğlu bir dönem bulunduğu Şahkulu Sultan Dergâhı’nda, uzaktan da olsa teması olan Cem Vakfı bünyesinde yeterince değerlendirilemedi ya da kendisi fazla bu bünyelerde bulunmak istemedi. Ama bir dönemler Cem Dergisi’nden bir kopuşun da adı olan Nefes Dergisi’ndeki yazıları yine farklı dergilerdeki yazıları yavaş yavaş isminden daha fazla söz edilmesini sağlamıştı Alevi camiasında. Barış Partisi’ndeki çalışmalarını ve siyasete ilgisini hep biliyordum. Reha Çamuroğlu’nun durumu bence; Alevi kimlikli bazı insanların siyasilerin, çeşitli partilerin kapıları önünde süt bekleyen kedilerin zaman zaman arsızlığını, zaman zaman kurnazlığını andıran basit miyavlamalarına benzeyen gizli – kapaklı, ikircikli durumu gibi değildi. Açık bir şekilde böyle bir yönelimi zaten vardı. Ama AKP’den milletvekili seçilmesi çokça eleştirildi. Bu siyasi deneyimi uzun sürmedi. Uzun yıllardır sanırım kendisini iyice yazarlığa verdi.

Reha Çamuroğlu, Alevi – Bektaşi camiasında bir yabancı dili çeviri yapacak kadar iyi bilen, tarih bilinci oldukça gelişmiş, Alevilik – Bektaşilik konusuna derinlikli bakabilen, aynı zamanda iyi bir edebiyatçı olarak üretmeye devam ediyor. 

Devamını oku: KASIM - ARALIK 2020 POSTASI

Kategori: Etkinlik Haber Yorum

Diğer Makaleler...

  1. EĞİN'DE SÖYLENEN MANİLER
  2. MEHMET ALİ KARABABA
  3. ALİ RIZA YALÇIN
  4. AŞIK ALİ ERTEKİN
  5. EKİM POSTASI
  6. EYLÜL POSTASI
  7. ZULME DİRENENLER
  8. ADİL ALİ ATALAY'LA CAN TV. SÖYLEŞİSİ
  9. KEMAL AKGÜN
  10. DOÇ. DR. GÜL KIZILCA YÜRÜR

Sayfa 28 / 89

BaşlangıçÖnceki23242526272829303132SonrakiSon

Ayhan AYDIN İnternet Sitesi  erenler@ayhanaydin.info E POSTA

İLKEZGİ SANATEVİ SİTE VE TEMA TASARIMI MUSTAFA KARAÇİFTCİ 0542 559 11 80.