• Ana Sayfa
  • Ayhan Aydın
    • Özgeçmiş
    • KENDİMLE İLGİLİ KISA BİR DEĞERLENDİRME
    • Ayhan Aydın Arşiv Listesi
    • ŞAHKULU SULTAN DERGAHI GÖRSEL ARŞİVİ
    • Hakkındaki Yazılar
    • Hakkındaki Şiirler
    • Hakkındaki Haberler
  • Şiran
  • Söyleşiler
    • Dedeler
    • Babalar
      • BABAGAN (BALIM SULTAN ERKANI) KOLU
      • ÇELEBİLER KOLU
      • SULTAN SÜCEATTİN VELİ OCAĞI (DERGAHI) KOLU
      • ALİ KOÇ KOLU
    • Ozanlar
    • Yazarlar
    • Aydınlar Gazeteciler
    • Bilim İnsanları (Akademisyenler)
    • Kanaat Önderleri
    • Kurum Temsilcileri
    • Sanatçılar
    • Hocalar Mürebiler
    • İzzettin Doğan
  • Gezi Notları
    • Anadolu
    • Avrupa
      • Batı Avrupa Gezi Notları
    • İran
    • Suriye
    • IRAK
  • Yazılar
    • Basındaki Yazılar
    • Denemelerim
    • Etkinlik Haber Yorum
    • Cem Vakfı Yazıları
    • Kitapların Dünyası
    • Şiir Denemelerim
  • Kültür Sanat
    • Kültür Dünyası Söyleşileri
    • KÜLTÜR SANAT YAZILARI
  • Ahmet Hezarfen
    • Ayhan Aydın Kitap Yazıları
    • Osmanlı Arşivinde Aleviler Bektaşiler
    • Diğer Çeviri Belgeleri
    • Yazıları- Anıları - Görüşleri
    • Ahmet Hezarfen'le İlgili Yazılar
    • Ahmet Hezarfen Balkanlar(Rumeli)
    • Dergahlar Türbeler
      • Balkanlar Rumeli
        • Bulgaristan
          • Otman Baba
          • Demir Baba
          • Akyazılı Sultan
          • Ali Koç Baba
          • Elmalı Baba
          • Hüseyin Baba
          • Dallı Ali Baba Türbesi
          • Yunus Abdal
          • Saçlı Koçlu Babalar
          • Alan Mahallede Ali Baba Türbesi
        • Makedonya
          • Sersem Ali (Harabali) Baba
          • Sarı Saltuk
          • Hıdır Baba
          • Cafer Baba
          • Üsküp Halveti Tekkesi
        • Yunanistan
          • Seyyid Ali (Kızıldeli) Sultan
          • Ece (İce) Sultan
          • Nefes Baba
          • Atatürkün Evi Selanik
      • İran
      • Suriye
      • Diğerleri
      • Anadolu
        • Hacı Bektaş
        • Sultan Sucaettin Veli
        • Abdal Musa
        • Kolu Açık Acim Sultan
        • Seyyit Garip Musa
        • Haydar Sultan
        • Diğer
      • İstanbul
        • Şahkulu Sultan
        • Kurucu Ahmet Sultan
        • Garip Dede Türbesi
        • Erikli Baba Türbesi
        • Nafi Baba (Şehitlik)
        • Karaağaç
        • Karyağdı
        • Duvar Baba
    • Semahlarımız
      • Rumeli Semahları
      • Anadolu Semahları
      • Sultan Sucaettin Veli Ocağı-Dergahı Semahları
    • Atatürk Fotoğrafları
    • Etkinlik Fotoğrafları
      • Türkiye
      • Balkanlar
      • Avrupa
      • Diğer
    • İnanç Önderleri
      • Dedeler
        • Fetfi Erdoğan Dede
        • Aşık Ali Metin Dede
        • Hüsamettin Aydın (Seyyid)
        • Nevzat Demirtaş
        • Musa Küçük
        • Veli Akkol
        • Hüseyin Orhan
        • Celal Arslan
        • Dedeler Diğerleri
      • Babalar
        • Hakkı Saygı
        • Abidin Harman
        • Mehmet Şilli
        • Reşat Bardi Dedebaba
        • Babalar Diğerleri
      • Zakirler
      • Çelebiler
      • Dervişler
    • Cemlerimiz
    • Yazarlar
      • Abidin Özgünay
      • Baki Öz
      • Cahit Tanyol
      • Mehmet Yaman Dede
      • Mehmet Yardımcı
      • Refik Engin
      • Şevki Koca
      • Ahmet Hezarfen
      • Yazarlar Diğer
    • Ozanlar
      • Adil Ali Atalay (Vaktidolu)
      • Ahmet Akar
      • Ali Ekber Çiçek
      • Aşık Durmuş Günel
      • Aşık Veysel
      • Hüseyin Çırakman
      • Hasan Papur
      • Hüseyin Yorulmaz (Seyfili)
      • Aşık İhsani
      • Mahzuni Şerif
      • Muharrem Yazıcıoğlu
      • Murtaza Şirin
      • Müslüm Sümbül
      • Telli Suna Gölpek
      • Ozanlar Diğerleri
      • Ozanlarla İlgili Simgeler
    • Gümüşhane-Şiran (Kırıntı-Yeniköy
      • Yeniköy (2010) Sayı Sayma Oyunu
      • Yeniköy Kış - Güssün Aydın Cenaze 2000
      • Kırıntı Yeniköy Düğün 2003
      • Kırıntı Yeniköy
    • Ayhan Aydın
      • Hısım Akrabalarım-Arkadaşlarım
      • Cem Tv Proğramlarım
      • Ayhan Aydın Resimleri
      • Ayhan Aydın'ın İstanbulu
      • Ayhan Aydının Manzaraları Şehirleri
  • Önemsediklerim
  • Konuk Yazarlar
  • Site Haritası
  • Balkanlar (Rumeli)

Seyyid Dursun Doğanay Dede Hakk'a Yürümüş...

Pazar, 01 Ocak 2017 14:07 tarihinde yayınlandı. | Ayhan AYDIN tarafından yazıldı. | Yazdır | e-Posta | Gösterim: 1185

Seyyid Dursun Doğanay Dede Hakk'a Yürümüş...

Geleneği yaşatan, çok farklı ve renkli bir kişiliği olan, İzmir'de Yunus Emre Derneği'ni kuran, kendisiyle söyleşi de yaptığım, Baba Mansur Ocağı dedelerinden aynı zamanda halk ozanı Seyyid Dursun Doğanay'ın 8 Aralık'ta Hakk'a yürüdüğünü bugün öğrendim. Devri daim olsun, hizmetleri, eserleri, birbirinden güzel şiirleri, dostluklarıyla her daim yaşasın...

 

Kategori: Etkinlik Haber Yorum

Yavuz Top'la Söyleştik..

Pazar, 01 Ocak 2017 14:02 tarihinde yayınlandı. | Ayhan AYDIN tarafından yazıldı. | Yazdır | e-Posta | Gösterim: 1233

YAVUZ TOP’la Söyleştik…

 Değerli üstadımız Yavuz Top ile Şahkulu Sultan Dergahı Vakfı, Bilgi ve Dokümantasyon Arşiv Merkezi için zengin içerikli bir söyleşi yaptık. Tuzla'da bizlere kapısın ve yüreğini açan Yavuz Top abimizle birlikte; Bu çekimleri gönüllü yapan Kameraman Mahmut Akdemir'e, Gönül İnsanı Haşim Turhan'a, Divriği Gazetesi Yayın Yönetmeni Yahya Kemal Bayar'a, Ozan Ferman Taka'ya şükranlarımla...

Kategori: Etkinlik Haber Yorum

FERMAN TAKA'YLA SÖYLEŞİ

Pazar, 01 Ocak 2017 13:57 tarihinde yayınlandı. | Ayhan AYDIN tarafından yazıldı. | Yazdır | e-Posta | Gösterim: 2616

Şiirleri, Öyküleri, Desenleriyle Bir Kültür Sevdalısı…
FERMAN TAKA’yla Söyleşi

Kendisi inşaat ustası, iç dekorasyon işleri yapıyor, geçimini bu işten sağlıyor. Ama çocukluğundan beri hayallerinde olan, düşlerinde olan doğa sevdası onu aynı zamanda şiirler yazan, öyküler kaleme alan, kendi uğraşlarıyla desenler yapan bir sanatsever-kültür sevdalısı yapmış. Ferman Taka’dan bahsediyorum; aşk dolu yüreğiyle erenlerin, ozanların dünyasında gezinen, sohbetten, dostluktan, müzeleri gezmekten, doğadan hoşlanan Taka’yla bir söyleşi yaptım… 
Ayhan AYDIN

Sevgili Ferman Taka, kendinizi anlatmanızı istesek neler söylersiniz, ne zaman ve nerede doğdunuz?
8 Mayıs 1959’da Erzurum Aşkale Sarıbaba Köyü’nde doğmuşum.

Köyde kaldınız mı?

17 yaşıma kadar köyde kaldım.

 

Köyde neler yaptınız? Çocukluğunuzu anlatır mısınız?
Çok mutlu bir çocukluk dönemim geçti. Çocukluğumda doğada gördüğüm o renkleri, gökyüzünün güzelliği, suların berrak ve temiz akması beni doğa tutkunu yaptı. Çiçekleri, böcekleri, ağaçları ve tüm canlıları doğayla bir bütün olarak gözlemlemek en büyük zevkimdi. Doğada gördüğüm şeyler gece rüyalarıma yansırdı. Gündüz uzaktan baktığım tepeleri, çayırları gece rüyalarımda gökyüzünde uçarak izlerdim. Kuşlarla gökyüzünde dans ederdim. Bu gibi rüyalar benim sabahları mutlu şekilde uyanmamı sağlardı. Askerden sonra yurtdışına gittim. Yirmiye yakın ülke gezdim. Farklı kültürler tanıma fırsatını buldum; farklı insanları, farklı yerleri gördüm. Farklı inançtaki insanlarla birlikte çalışırken onları tanıdım. Ve insanlarda şunu gördüm; insanların dininin, milliyetinin, cinsiyetinin önemli olmadığını iyilerin iyi, kötülerin kötü olduğunu gördüm.

 

Devamını oku: FERMAN TAKA'YLA SÖYLEŞİ

Kategori: Ozanlar

Halk Ozanı Hüseyin Çeker İle Söyleşi

Cumartesi, 24 Aralık 2016 23:24 tarihinde yayınlandı. | Ayhan AYDIN tarafından yazıldı. | Yazdır | e-Posta | Gösterim: 1563

Geleneği Yaşatanlar Konuşuyor…

HALK OZANI HÜSEYİN ÇEKER
(OZAN ŞAH HÜSEYİN) İLE SÖYLEŞİ

Ayhan Aydın

Ozanım bana yaşamınızdan bahseder misiniz? Nerede ve ne zaman doğdunuz?

Kahramanmaraş’ın Elbistan İlçesine bağlı Körcek Köyü’nde, 1961’de dünyaya gelmişim. 
Annemin babası Hüseyin Yılmaz Dede idi. Tunceli Ovacık’ın Çilhoruz Köyü’nde doğmuş, aynı zamanda o köyün sahibiymiş, farklı yerlerde yaşamış en son Afşin’e bağlı Çomudüz Köyü’nde yaşayıp, vefat etmiş, mezarı oradadır. 
Bu Hüseyin Dedem, Mahzuni’yle, Âşık Meçhuli, Perişan Güzel, Davut Sulari, Kul Ahmet ile içli dışlıydı. Benim dayım Süleyman Dede Ankara Natayolu’nda oturuyordu, çok sevilen bir dedeydi. Âşık Emekçi de onlarda kalıyordu, öğrencilik dönemlerinde. Dayımın vasıtasıyla bazı ozanlarımızı daha iyi tanıma fırsatım oldu. Âşık Mahzuni’yle, Emekçi’yle, Viçdani’yle, Ali Hayrani’yle, Kul Ahmet’le, hepsiyle tanıştım. Âşık Hüdai ve Abdullah Papur’la arkadaşlığım oldu. Bu şiir yazma, bu ozanlık onlardan bana geçen bir erdemliliktir. 
İlkokulu bitirdikten sonra köyden ayrıldım, 1970’de İstanbul’a geldim.

Köyde ne kadar kaldınız?

Köyde benim babam çobanlık yapıyordu. Durumumuz zayıftı bizim. Mecbur kaldığım için İstanbul’a, Ali abimle birlikte geldik. Beni abim getirdi. Birlikte Eminönü’de işportacılık yapıyorduk. İşportacılık yaptığım dönemlerde Âşık Hüdayi’yle tanışma fırsatımız oldu. Âşık Yener’le tanışma fırsatımız oldu. Zaman zaman Ankara’ya da gittim. Dayımda kalıyordum. O da dede olduğu için çevresi genişti. Ben de onun çevresindeki dedelerle, ozanlarla tanıştım. Ama İstanbul’da yaşıyordum.

Köyünüzü biraz anlatın?

Köyümüz kırsal bir alandadır. Fazla bir özelliği yok; karım, hayvancılık yapılır. Âşık Meçhuli’nin köyü Kaşanlı bizim köye çok yakındır, yayan kırk dakikada gidiyorduk.

 

Köyde ocak, ziyaret var mıydı? Cem oluyor muydu?

Köyümüzde cem olmuyordu.

Yakın köylerde cem cemaat oluyor muydu?

Yok, olmazdı.

Köye ozanlar gelir miydi?

Gelirlerdi, köy köy gezerlerdi. Aşık Meçhuli gelirdi, Aşık Perişan Ali gelirdi, Mehmet Ali Güzel gelirdi. Ozanlar gelip gezerlerdi.

Kalırlar mıydı?

Bazen kalıyorlardı.

Sohbet muhabbet oluyor muydu?

Yıl 1970’ler başı… Aşık Mechuli kış gününde, bir atla geldi. Bizim Mustafa Yüksel’de, amcaoğlunda misafir kaldı. Tabii sabah atı yularından tutarak götürdü. Başka bir köye gitti. Aradan yirmi sene geçti. Ankara’da, tesadüfen amcaoğluyla yine yüz yüze geldiler, ben de ordaydım. Amacaoğlu dedi ki, sen ne yapıyorsun, ne işle meşgulsün? “O da dedi ki”, yirmi yıl önce elimde gördüğün yuları halen çekiyorum, halen çekiyorum, dedi.

Annemin babası Kureyşan’lıydı. Hüseyin Yılmaz Dedem, (yani Kureyşanlı, denilen dedem) on yedi yıl Rusya’da esir kalmış. Orada da evermişler, bilgi birikiminden dolayı. On yedi yıl sonra Dersim’e kaçıp geliyor. Dersim’de bakıyor ki, oğulları Hasan ve Hüseyin öldürülmüş. Komşulara sora sora Kayseri’den Maraş’a geliyor. Sora sora bizi buluyor. Annem Gülüstan’ı tanımış. Ve Emine isminde bir teyzem, Süleyman Dayım, Musa Dayım var. Musa dayımı göremiyor. Süleyman, Gülüstan ve Emine… Kalan çocuklarını görüyor. Veli Yılmaz Dedemin babası, oğlum bizim memlekete yani Dersim’e dön, diyor. O da dönmüyor. Çomudüzü’nde Hakk’a yürüyor. 
 Ben Dersim’deki köyümüzü de arıyorum, Çilhoruz Köyü’ymüş bizim eski köyümüz. 
Babamın babası Ali dedeyi tanıyamadım, görmedim. Malatya Kürecik’te sanırım vefat etmiş.

Babamın bir kardeşi varmış, adı İbrahim’miş. Adana Kadirli’de bir bayan tarafından zehir verilerek öldürülüyor. Babam da kimsesi olmadığı için, yıllarca çobanlık yapmış. Bütün köy ağalarına hizmet etmiş. Ama babam rahmetli, çok onurlu, gururlu bir insandı. Hayatta hiç kimseye boyun bükmezdi. 
Annem Dersim’den bir akrabasına sözlüymüş. Annem onu sevmiyormuş. Benim amcam da “neden senin gönlün yok, ben sizin aranızı bulurum”, diyor. Köyde ev damına gidiyor, annemle konuşmak için. İçeri girince kapıyı arkadan kilitliyor. Damın üstündeki delikten, annemi bir arkadaşıyla kaçırıp babama götürüyorlar. Dışardakiler “ne yaptın, İbrahim, kızın gönlünü aldın mı”, deyince? Gülüyor, aldım diyor. Annemle babam buluşuyor. Sabaha kadar kimse durumu bilmiyor. Sabah deniyor ki, İbrahim kardeşi Musto’ya Gülistan’ı kaçırmış! Bu 1947’de oluyor.

Devamını oku: Halk Ozanı Hüseyin Çeker İle Söyleşi

Kategori: Ozanlar

Şahkulu Sultan Vakfı Alevi Akademisi Güz 2016 Bitti

Pazartesi, 05 Aralık 2016 23:56 tarihinde yayınlandı. | Ayhan AYDIN tarafından yazıldı. | Yazdır | e-Posta | Gösterim: 1451

Bilimin Aydınlığında, Alevi Araştırmacılığında Yeni Bir Boyut

ŞAHKULU’NDA ALEVİ AKADEMİSİNİN AÇILIŞI VE İLK DERSİ YAPILDI…

 AYHAN AYDIN

Akademinin aydınlık kapısı Aleviliği bilimsel yol ve yöntemlerle öğrenmek isteyenlere sonuna kadar açıldı. Geçen sene birincisi gerçekleştirilen ve çok büyük bir ilgiyle karşılanan Şahkulu Sultan Dergâhı Vakfı’nın gerçekleştirdiği Şahkulu Alevi Akademisi bu sene de ders programlarına başladı.

 

Güz Dönemi’nin, yani ilk yarıyılın 1 Ekim -19 Kasım 2016 tarihleri arasında yapılacağı Alevi Akademisi, aslında Şahkulu Sultan Dergâhı’nın geleneksel olarak yapa geldiği bir eğitim-kültür faaliyeti olma özelliği göstermektedir. Alevi Bektaşi toplumunun dünyadaki en köklü kurumlarından birisi olarak yüzyıllardır halka büyük hizmetler veren ve Alevi - Bektaşi inanç ve düşünce dünyasının ana merkezlerinden birisi olan Şahkulu Sultan Dergâhı Vakfı’nın uzun yıllara dayanan bu çabaları, iki senedir yeni bir boyut kazanarak daha da bilimsel bir özellikle yoluna devam ediyor.

 

Gazeteci –Yazar Necdet Saraç’ın danışmanlığında yürütülen çalışmalar sonucunda gerçekleşen ve büyük bir beğeniyle karşılanan etkinliğin bu seneki ilk dersi, 1 Ekim 2016 cumartesi günü, Şahkulu Sultan Külliyesi, Mehmet Ali Hilmi Dede Baba Araştırma Eğitim ve Kültür Vakfı’nın merkezinden 50 dinleyicinin katılımıyla verildi.

Vakıf başkanı ve bilimin önemini her zaman vurgulayan Mehmet Çamur’un açılış konuşmasından sonra ilk derse geçildi.

Açılışta Akademinin mantığını anlatan ve Şahkulu Sultan Vakfı olarak bu çalışmaya öncülük etmekten büyük bir mutluluk duymanın yanı sıra bunu bir görev olarak da üstlendiklerini söyleyen Mehmet Çamur, Alevilik konusunda yapılabilecek en önemli gayretlerin bilimsel çabalara, eğitim çalışmalarına destek vermek olduğunu söyledi.

Son yıllarda yaptığı bilimsel çalışmalarla tanınan Yrd. Doç. Dr. Mehmet Ersal gün boyu süren “Alevi Öğretisinde Temel Kavramlar ve Ritüeller” konulu dersini verdi. Lisans, Yüksek Lisans ve Doktora çalışmaları esnasında bilimsel yol ve yöntemleri kullanarak, büyük zorlukları aşıp alanda çok ciddi bir veri elde edilmesini sağlayan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Öğretim Üyesi olan Yrd. Doç. Dr. Mehmet Ersal, yaklaşık yirmi yıla dayanan birikimlerini, bir üniversite öğretim üyesinde olması gerektiği gibi, bu ilk dersinde de, çok açıklayıcı, herkesin anlayacağı bir dil, üslup ve yöntemle aktararak başarıyla gerçekleştirdi.

İlk derste, çok önemli olmak üzere, hem terimler, kavramlar ayrıntılı açıklama yöntemleriyle ortaya konulurken, Alevi Bektaşi tarihi de, özetlenmiş oldu. Alevilik ve Bektaşilik konusunda araştırma yapmış, kitaplar hazırlamış büyük otorite olarak kabul edilen düşünür, yazar ve araştırmacıların eserleri ve ortaya koydukları görüş ve düşünceler irdelenip ortak vurguları, yanılgıları ve artık tarihte kalmış kabul edilemez görüşleri de tüm çıplaklığıyla katılımcılarla paylaşıldı. Tüm dersler boyunca dinleyenlerin derse katılımları sağlandı; onlara sorular soruldu, onların da soru sormalarının yolu açılarak tam bir özgür üniversite platformu bu dersle sağlanmış oldu.

Sonuçta dünyanın neresinde olursa olsun, amacına yüzde yüz oranında ulaşmış, bir üniversitede ancak verilebilecek bir ders günü, daha da özgür bir ortamda, artık tek tip düşünceye hapsedilmiş bir zihniyetten çıkarılmış olarak, Şahkulu Sultan Dergâhı’nın inanç, kültür, medeniyet, edebiyat, özgürlük ve sevgi kokan ortamında yaşanmış oldu.

İlk derste; Şahkulu Sultan Dergâhı Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Taştekin, proje danışmanı ve Alevi Bektaşi dünyasında bilimsel platformun oluşturulması, araştırmaların yapılması, kütüphane- dokümantasyon merkezi gibi yapıların gerçekleştirilmesini savunun Gazeteci-Yazar Necdet Saraç, Cem Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi ve Çorlu Şube Başkanı Muzaffer Birdal, Yazar- Yayıncı- Kütüphaneci Aydın İleri, Dört Kapı Kırk Makam Eğitim Kültür Ve Araştırma Derneği Başkan Yardımcısı Hüseyin Gül ve Dergâhın Dedesi Musa Güzel Dede de yer aldı. Bu ilk derste; her birisi birbirinden değerli aralarında doktora, yüksek lisans öğrencilerinin de bulunduğu diğer dinleyiciler yer aldılar.

Dersler 19 Kasım’a kadar her cumartesi günü;  akademisyen, yazar ve araştırmacıların farklı konulardaki sunumlarıyla devam edecek.

2 Ekim 2016, Pazar

 

Devamını oku: Şahkulu Sultan Vakfı Alevi Akademisi Güz 2016 Bitti

Kategori: Etkinlik Haber Yorum

ŞAHKULU AKADEMİSİ DERSLERİ DEVAM EDİYOR

Çarşamba, 26 Ekim 2016 07:03 tarihinde yayınlandı. | Ayhan AYDIN tarafından yazıldı. | Yazdır | e-Posta | Gösterim: 1343

ŞAHKULU ALEVİ AKADEMİSİ DESLERİ DEVAM EDİYOR…

Ayhan Aydın

ŞAHKULU SULTAN VAKFI’NIN ALEVİ ÖĞRETİSİNE BÜYÜK KATKISI

ALEVİ AKADEMİSİNDE DERSLER TÜM HIZIYLA DEVAM EDİYOR…

İkinci Dersinde de Konunun Uzman İsmi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Ersal; Ocak-Dede Ve Talip Toplulukları Bütünlüğünde Yaşayan Aleviliğin İnançsal Temel Yapı Taşlarını Ortaya Koydu…

Alevi – Bektaşi toplumunun en temel kurumlarından birisi olan Şahkulu Sultan Dergâhı Vakfı’nın uzun yıllara dayanan birikimleriyle Alevi Öğretisinin anlatılması amacıyla düzenlediği Alevi Akademisi dersleri devam ediyor.

Bir kültür-eğitim hizmeti olarak geçen sene önceki yıllardaki çalışmalara daha da bir bilimsel boyut kazandırmak amacıyla akademisyenlerin ağırlıklı olarak yer aldıkları, Aleviliği tarihsel ve güncel boyutlarıyla en iyi şekilde aktarmak amacıyla düzenlenen Alevi Akademisi’nin ikinci ders günü, 1 Ekim 2016, Cumartesi günü gerçekleştirildi.

İlk derste geçen hafta “Alevi Öğretisinde Temel Kavramlar ve Ritüeller”  konusuyla, son yıllarda yaptığı bilimsel çalışmalarla tanınan Yrd. Doç. Dr. Mehmet Ersal önemli bir başlangıç yapmıştı.

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Öğretim Üyesi olan Yrd. Doç. Dr. Mehmet Ersal, yaklaşık yirmi yıla dayanan birikimlerini, bir üniversite öğretim üyesinde olması gerektiği gibi, bu ikinci dersinde de,  çok açıklayıcı, herkesin anlayacağı bir dil, üslup ve yöntemle aktararak başarıyla gerçekleştirdi.

“Alevi İnancında Ocak Sistemi Ve Hiyerarşi” başlığındaki iki ders boyunca Ersal, Anadolu’dan Balkanlar’a yaşayan Aleviliğin inançsal temel yapısı olan; ocak-dede sistemin bütünlüğünde, gerçekten de belli bir yöreye bağlı olmaksızın, temel işleyişini üstün sunumuyla gözler önüne serdi.

Dıştan dayatmalar, Alevi kurumlarının ve bazı dedelerin tüm yanlışlıklarına ve eksikliklerine rağmen geleneksel Aleviliğin ocak merkezli, erkânı süren dedeler ve onlara bağlı talip toplulukları tarafından çok canlı bir şekilde yaşatıldığını söyleyen Mehmet Ersal, tarihsel olarak Aleviliği Alevilik yapan cemin de özü olan bu sistemin yapı taşlarını çok açıklayıcı bir şekilde ortaya koydu.

Derse katılımı, dinleyenlerin ilgisini toplamayı da başaran Ersal, görsel malzemeyle de desteklediği sunumunda hafızalarda yer edecek çok güzel, bilimsel saatler yaşattı kendisini dinleyen topluluğa.

Şahkulu Sultan Külliyesi, Mehmet Ali Hilmi Dede Baba Araştırma Eğitim ve Kültür Vakfı’nın tarafından düzenlenen dersler; 19 Kasım’a kadar her cumartesi günü;  akademisyen, yazar ve araştırmacıların farklı konulardaki sunumlarıyla devam edecek.

AYHAN AYDIN

1 Ekim 2016, Cumartesi

 

 

ŞAHKULU ALEVİ AKADEMİSİ’NDE BİLİMİN IŞIĞINDA GERÇEKLER DİLE GELİYOR…

DR. MİMAR, MAHİR POLAT

Çoğu İnsanın Dikkat Bile Etmediği Aleviliğin Olmazsa Olmazı, İnanç-Kültür ve Felsefesi’nin Dili Olan, Alevi-Bektaşi Mekânları’nın Önemi, Mimar Mahir Polat Tarafından Ortaya Kondu.

Doktora çalışmasının da temelini oluşturan Alevi Fiziki Mekânlarıyla ilgili Şahkulu Alevi Akademisi’nde ders veren Mimar Mahir Polat,  bir bilim insanından beklenenin ötesinde, bu inancın dilini de kullanarak, çoğu insanın ilk kez tanık olduğu şekliyle Alevi-Bektaşi inancının (Tarihi) Fiziki Yapıları’yla ilgili çok açıklayıcı bilgiler sundu.

Alevi-Bektaşi mekânlarının bu inanç ve kültürdeki önemini vurgulayan ve tadına doyulmaz iki saatlik dersiyle dinleyenlerin belleklerinde merak, ilgi, hayranlık uyandıran Mahir Polat kalıcı bir konuşma yaptı.

Mahir Polat, görsel malzemeyle de desteklediği sunumunda insanlığın tüm dinlerinde inanç mekânlarının yerinin çok ayırt edici bir şey olduğunu,  Alevi – Bektaşi öğretisinin mekânlarının ise yine bu inançla ilgili çok önemli ipuçları verdiğini dile getirdi.

Şahkulu Alevi Akademisi’nin 8 Ekim 2016, Cumartesi günkü ikinci konuşmacı olarak derse katılanlara bilgi birikimini aktaran Polat, doktora çalışmasına başlarken Alevilerin ocak-cemevi merkezli inanç mekânlarının olup- olmadığı konusunda kendisinin bile endişelerinin olduğunu araştırmalarını genişlettikçe olağanüstü bir malzemeyle karşılaştığını söyledi.

Mahir Polat, Anadolu Alevi yerleşimlerinde yaptığı alan araştırmalarıyla bizzat tespit edip, gözlemlediği, belgelediği şekliyle Alevi-Bektaşi ocak-tekke- dergâh-ziyaret mekânlarındaki sembolizmin aslında Aleviliğin dayandığı inanç-kültür evreniyle doğrudan bağlı olduğunu dile getirdi. Polat, bu gerçeği tüm çıplaklığıyla gördüğünü, “Kırklar Cemi, Tuba Ağacı, Kevser Irmağı, Yedi Kat Gök, Ocak…” tüm değerlerin Alevi- Bektaşi mekânlarına da yansıdığını örnekleriyle gösterdi.

Alevi tasavvufunu da çok iyi bilen, ozanların dünyasına zaman zaman yolculuklarla,  Mahir Polat Alevi tarihinin ışığında aynı zamanda geçmişe de göndermeler de bulundu.

Mahir Polat, Alevilerin aslında her şeyi gerçeğiyle yaşayan yani “zuhur”  olan, cemevinin de aslında içinde “Kırklar Cemi”nin yapıldığı kitlenin ta kendisi olduğunu,  Alevilikte her şeyin gerçeğin ta kendisi olduğunu, bunların sembol olarak nitelendirilmemesi gerektiğini söyledi. 

Alevilik’te dilde, yaşamda, mekânda, her yerde bu bütünlüğün mevcut olduğunu, önemli olanın bunu yaşamak kadar fark etmek de olduğunu dile getirdi.

Yine tadına doyulmaz bir sohbette, Alevi Akademisi bir önemli konuğu daha ağırlamış oldu.

Derse; Sanatçı, Akademisyen ve Araştırmacı Ulaş Özdemir ve Tarihçi Dr. Cihangin Gündoğdu da katıldılar.

Şahkulu Sultan Külliyesi, Mehmet Ali Hilmi Dede Baba Araştırma Eğitim ve Kültür Vakfı’nın tarafından düzenlenen dersler; 19 Kasım’a kadar her cumartesi günü;  akademisyen, yazar ve araştırmacıların farklı konulardaki sunumlarıyla devam edecek.

AYHAN AYDIN

8 Ekim 2016, Cumartesi

Devamını oku: ŞAHKULU AKADEMİSİ DERSLERİ DEVAM EDİYOR

Kategori: Etkinlik Haber Yorum

Diğer Makaleler...

  1. ŞAHKULU'NDAN 2016 MUHARREMİ BÖYLE GEÇTİ...
  2. ŞAHKULU ALEVİ AKADEMİSİ DERSLERİNE BAŞLADI
  3. HZ. HÜSEYİN, KERBELA VE MUHARREM
  4. Mehmet Ersal'dan Akademi'de İlk Ders...
  5. ŞAHKULU SULTAN ALEVİ AKADEMİSİ 2016 GÜZ DÖNEMİ
  6. TARIK AKAN
  7. Harabati Baba Tekkesi'ne Sahip Çıkalım
  8. HÜSEYİN YORULMAZ DEDE (Ozan Seyfili)
  9. HÜSEYİN YORULMAZ
  10. Mısır'da Bektaşilik ve Ahmet Sırrı Dedebaba

Sayfa 59 / 89

BaşlangıçÖnceki54555657585960616263SonrakiSon

Ayhan AYDIN İnternet Sitesi  erenler@ayhanaydin.info E POSTA

İLKEZGİ SANATEVİ SİTE VE TEMA TASARIMI MUSTAFA KARAÇİFTCİ 0542 559 11 80.