İmam Yılmaz Hoca

Uzun yıllardır tanıdığım İmam Yılmaz sıra dışı bir insan portresi çiziyor.

 

Daha önce de söyleşiler, sayısız muhabbet ve sohbetle kendisini daha iyi tanıma fırsatı yakaladığım İmam Yılmaz, günümüzde sayıları maalesef ki azalmaya başlayan “inançlı, geleneği yaşatan, çok itikatlı, bir ocak talibi” özelliği taşıyor.

Yaşının yetmişlerde, seksenlerde olması gerekmiyor.

İnsanın özünde varsa bir arılık, duruluk, doğruluk çok genç yaşlardakilerden de bizler çok yararlanabiliriz.

Benim ısrarla çok yaşlı insanlarla söyleşi yapmak istememin temel nedeni; geçmiş dönemin bilgilerine uğraşma çabasıdır.

Eskiden cemler nasıl sürülürdü, eski dedeler nasıldı, köylerdeki yaşamlar, insan ilişkileri nasıldı? Velhasıl elimizde çok ciddi yazılı veri olmayan yüzyıllık cumhuriyet dönemi köy yaşam

ındaki Aleviliği anlamak için her yöreden, her ocaktan, her bucaktan, aşiretten insanlarla söyleşiler yapmamın nedeni budur.

Başka bir çabamız, başka bir kazancımız yoktur.

Maalesef bugün yolumuzu yozlaştıran, asimile eden, çıkarları için kullananlar çok arttı... Ama umudumuz, sevgimiz her daim vardır.

Çok inançlı Alevi – Sünni, kökeni ne olursa olsun aydınlık gönülleriyle, sevgileriyle, aşklarıyla gençlerimiz inanıyorum ki sizin yıktığınız, tükettiğiniz gözelere su getirecekler.

Ne devlet dayatması, ne dernek, ne siyaset, ne makam, ne mevki, ne Sünnileştirme, ne Şiileştirme bu güzelim evrensel yolu, öğretiyi yok edemeyecektir…

Nice nice güzel insanlarımız, tertemiz canlarımız var…

Geleceğin umudu olan gençlerimiz var…

İşte İmam Yılmaz ve onun gibi insanları sevmemin bir nedeni de, bu yolda, bu çabalar içinde kendisini ön plana çıkarmayıp, ilk önce bunun bir hizmet işi olduğu, itikat ve inanç işi olduğu yönündeki eylemleridir.

Dün İmam Yılmaz canımızla Şahkulu Sultan Dergâhı’nda bir söyleşi yaptım.

İmam Yılmaz, 1 Mayıs 1966 tarihinde Erzincan Tercan Balyayla Köyü’nde dünyaya gelmiş bir canımızdır. On muharremde şehitler serdarı İmam Hüseyin’in şahadet günü dünyaya geldiği için kendisine İmam ismini vermişler.

Cemal Sultan talibi olan canımızın kendisiyle yaptığım söyleşide anlattığı gibi köyleri çok güzel, canlı, aynı zamanda Alevi inancının da yaşandığı bir köydür.

Her Anadolu insanı gibi geçim derdiyle büyükşehre İstanbul’a göçen İmam Yılmaz yaşamını sürdürmek için yaklaşık 25 yıl teknik işlerde çalışmış, ama yakalandığı Behçet Hastalığı nedeniyle malulen erken emekli olmuştur. Behçet Hastalığı sıradan bir hastalık değil, insan yaşamı çok güçleştiren hatta ölümcül bir hastalıktır.

İlk eşiyle evliliğinden ç ocukları olmayan İmam Yılmaz canımız bir Hakk aşığıdır.

 

Özünü, sevgisini, duygularını, dertlerini, umutlarını erenlerin ulu yolunda, sazında, sözünde, ceminde bulmuş Alevi Yolu’nun değerleri onun için ayna olmuştur.

Bir dost canlısı, duygusal yapısıyla hüzünlü ama nüktedan birisi olan İmam Yılmaz canımız pirlerinin neredeyse her daim ayaklarına niyaz olacak kadar inanç ve itikat sahibi gerçek bir yol eridir.

Yol onun için her şeyden kutsaldır; Hakk Muhammed Ali’nin kurduğu ve erenlerin çerağlarını yaktıkları bu Alevi Yolu’na asla eğrilik, yanlışlık, dedikodu yakışmaz.

İnsan her daim kendisini arıtmalı, yunmalı, Pirinin, Rehberinin, Mürşidinin huzurda dört kapı kırk makamdan geçip edep – erkân üzerine yaşamalıdır.

Aleviliğin tüm klasik, geleneksel anlatılarını bizzat kendisi yaşayan İmam Yılmaz canımız insan sever olduğu kadar, doğa – hayvansever bir can insandır.

Hiçbir canlıyı birbirinden ayırmadan seven, dürüst, her daim temiz, ölçülü, sevgili dolu bir insan olan İmam Yılmaz aynı zamanda haksızlıklara karşı durabilen, yurdunu, ülkesini, bayrağını ve tüm insanlığı seven bir dünya vatandaşıdır.

Kendisiyle yaptığım söyleşide; yaşamını, Alevilik’le ilgili, pirler, rehberler, mürşitler, cemler hakkındaki bilgilerini, görüşlerini bana aktaran İmam Yılmaz sosyal sorumluluğu da çok yüksek bir insandır.

Çevresinde olup bitenden, aksayan her şeyden haberdar olan İmam Yılmaz ne dilekçe yazmaktan, ne haklarını aramak için onlarca kez telefonla resim makamlara başvurmak ve en yetkili kişilerle cesaretle konuşmaktan acizdir.

Medeni cesaretiyle günümüzde insanların korktukları, umursamadıkları konularda da girişimde bulunan İmam Yılmaz canımız, Altı Nokta Körler Derneği’ne destek olmuş, kütüphanelerde görme engelli insanlarımız için yaklaşık yüz kitabın görme engelli yazı tekniğine aktarılmasını sağlamış, onlarla giriştiği diyaloglarla nice nice dostluk kapıları da aralamıştır.

Kartal Cemevi, Karacaahmet Sultan Dergahı, Seyid Cemal Sultan Derneği gibi kurumlarda da hizmet alan ve yürüten İmam Yılmaz canımız bir yol eridir.

Uzun yıllar boyunca Şahkulu Sultan Dergahı’nda Türkçe Kuran okuma ve dua, sohbet hizmetlerini de yerine getirip binlerce insanımıza gönlüyle dokunan İmam Yılmaz aynı zamanda dergahımızın çok önemli inanç önderlerinden Veli Akkol Dedemizle birlikte hizmetler yürütmüş, karanlıklara karşı yolumuzun aydınlık delili olan “Çerağ” hizmetini de her daim yerine getirmiştir.

Tüm bunlarla yetinmeyip, kuruyan gönüllere el süren İmam Yılmaz can yoldaşımız Biga’da da yapılmış olsa da birçok eksiği olan Cemevinin eksiklerinin giderilmesi için tüm kişi ve kurumlar nezdinde girişimlerde bulunmuş, tüm engelleri aşarak pir ve mürşit ocağı olan Cemal Sultan – Asil Doğan’ın aşkıyla orada da güzel hizmetler yerine getirmiştir.

Bu uzun söyleşimizde; imam Yılmaz hocamızın kendisiyle birlikte aslında kısa bir Alevilik yolculuğu da yapmış olduk.

Şimdi hayatını yine bir hizmet eri olan Ayşe Azak canımızla birleştiren İmam Yılmaz can dostumuzun yolu her daim açık ve aydınlık olsun. Her ikisine de sağlıklı, güzel ömürler diliyoruz.

Hakk erenler böyle hizmet erleriyle yolumuzun daima yaşamasını nasip eylesin.

Birliğimiz, dirliğimiz, yoldaşlığımız, doğruluğumuz daim olsun…

Hakk erenler Hakk Muhammed Ali postuna yüz sürüp yüzü ak olarak, namussuzlar, hırsızlar, riyakarlar çukurunda olanlardan bizleri uzak eylesin…

Gerçek erenler demine, devranın hü…

Muhabbet ehline aşk ile…

 

Ayhan Aydın

15 Temmuz 2025

 

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile