• Ana Sayfa
  • Ayhan Aydın
    • Özgeçmiş
    • KENDİMLE İLGİLİ KISA BİR DEĞERLENDİRME
    • Ayhan Aydın Arşiv Listesi
    • ŞAHKULU SULTAN DERGAHI GÖRSEL ARŞİVİ
    • Hakkındaki Yazılar
    • Hakkındaki Şiirler
    • Hakkındaki Haberler
  • Şiran
  • Söyleşiler
    • Dedeler
    • Babalar
      • BABAGAN (BALIM SULTAN ERKANI) KOLU
      • ÇELEBİLER KOLU
      • SULTAN SÜCEATTİN VELİ OCAĞI (DERGAHI) KOLU
      • ALİ KOÇ KOLU
    • Ozanlar
    • Yazarlar
    • Aydınlar Gazeteciler
    • Bilim İnsanları (Akademisyenler)
    • Kanaat Önderleri
    • Kurum Temsilcileri
    • Sanatçılar
    • Hocalar Mürebiler
    • İzzettin Doğan
  • Gezi Notları
    • Anadolu
    • Avrupa
      • Batı Avrupa Gezi Notları
    • İran
    • Suriye
    • IRAK
  • Yazılar
    • Basındaki Yazılar
    • Denemelerim
    • Etkinlik Haber Yorum
    • Cem Vakfı Yazıları
    • Kitapların Dünyası
    • Şiir Denemelerim
  • Kültür Sanat
    • Kültür Dünyası Söyleşileri
    • KÜLTÜR SANAT YAZILARI
  • Ahmet Hezarfen
    • Ayhan Aydın Kitap Yazıları
    • Osmanlı Arşivinde Aleviler Bektaşiler
    • Diğer Çeviri Belgeleri
    • Yazıları- Anıları - Görüşleri
    • Ahmet Hezarfen'le İlgili Yazılar
    • Ahmet Hezarfen Balkanlar(Rumeli)
    • Dergahlar Türbeler
      • Balkanlar Rumeli
        • Bulgaristan
          • Otman Baba
          • Demir Baba
          • Akyazılı Sultan
          • Ali Koç Baba
          • Elmalı Baba
          • Hüseyin Baba
          • Dallı Ali Baba Türbesi
          • Yunus Abdal
          • Saçlı Koçlu Babalar
          • Alan Mahallede Ali Baba Türbesi
        • Makedonya
          • Sersem Ali (Harabali) Baba
          • Sarı Saltuk
          • Hıdır Baba
          • Cafer Baba
          • Üsküp Halveti Tekkesi
        • Yunanistan
          • Seyyid Ali (Kızıldeli) Sultan
          • Ece (İce) Sultan
          • Nefes Baba
          • Atatürkün Evi Selanik
      • İran
      • Suriye
      • Diğerleri
      • Anadolu
        • Hacı Bektaş
        • Sultan Sucaettin Veli
        • Abdal Musa
        • Kolu Açık Acim Sultan
        • Seyyit Garip Musa
        • Haydar Sultan
        • Diğer
      • İstanbul
        • Şahkulu Sultan
        • Kurucu Ahmet Sultan
        • Garip Dede Türbesi
        • Erikli Baba Türbesi
        • Nafi Baba (Şehitlik)
        • Karaağaç
        • Karyağdı
        • Duvar Baba
    • Semahlarımız
      • Rumeli Semahları
      • Anadolu Semahları
      • Sultan Sucaettin Veli Ocağı-Dergahı Semahları
    • Atatürk Fotoğrafları
    • Etkinlik Fotoğrafları
      • Türkiye
      • Balkanlar
      • Avrupa
      • Diğer
    • İnanç Önderleri
      • Dedeler
        • Fetfi Erdoğan Dede
        • Aşık Ali Metin Dede
        • Hüsamettin Aydın (Seyyid)
        • Nevzat Demirtaş
        • Musa Küçük
        • Veli Akkol
        • Hüseyin Orhan
        • Celal Arslan
        • Dedeler Diğerleri
      • Babalar
        • Hakkı Saygı
        • Abidin Harman
        • Mehmet Şilli
        • Reşat Bardi Dedebaba
        • Babalar Diğerleri
      • Zakirler
      • Çelebiler
      • Dervişler
    • Cemlerimiz
    • Yazarlar
      • Abidin Özgünay
      • Baki Öz
      • Cahit Tanyol
      • Mehmet Yaman Dede
      • Mehmet Yardımcı
      • Refik Engin
      • Şevki Koca
      • Ahmet Hezarfen
      • Yazarlar Diğer
    • Ozanlar
      • Adil Ali Atalay (Vaktidolu)
      • Ahmet Akar
      • Ali Ekber Çiçek
      • Aşık Durmuş Günel
      • Aşık Veysel
      • Hüseyin Çırakman
      • Hasan Papur
      • Hüseyin Yorulmaz (Seyfili)
      • Aşık İhsani
      • Mahzuni Şerif
      • Muharrem Yazıcıoğlu
      • Murtaza Şirin
      • Müslüm Sümbül
      • Telli Suna Gölpek
      • Ozanlar Diğerleri
      • Ozanlarla İlgili Simgeler
    • Gümüşhane-Şiran (Kırıntı-Yeniköy
      • Yeniköy (2010) Sayı Sayma Oyunu
      • Yeniköy Kış - Güssün Aydın Cenaze 2000
      • Kırıntı Yeniköy Düğün 2003
      • Kırıntı Yeniköy
    • Ayhan Aydın
      • Hısım Akrabalarım-Arkadaşlarım
      • Cem Tv Proğramlarım
      • Ayhan Aydın Resimleri
      • Ayhan Aydın'ın İstanbulu
      • Ayhan Aydının Manzaraları Şehirleri
  • Önemsediklerim
  • Konuk Yazarlar
  • Site Haritası
  • Balkanlar (Rumeli)

HAMDİ ATEŞ (ALEVİ HOCASI)

Çarşamba, 06 Ocak 2016 11:52 tarihinde yayınlandı. | Ayhan AYDIN tarafından yazıldı. | Yazdır | e-Posta | Gösterim: 4829

HAMDİ ATEŞ (HOCA)

(KEÇEÇİ BABA OCAĞI – YENİSU KÖYÜ / TURHAL / TOKAT,  1950)

 Ayhan Aydın

 Önce  sizi tanıyalım.

Tokat-Turhal, Yenisu köyündenim. 1950 doğumluyum.

Çocukluğunuz  orada mı geçti?

Çocukluğum Yenisu köyünde geçti. Sonra Turhal’a taşındık, orada 10 yıl kaldık. Sonra inşaatlardan, sigortadan emekli oldum.

Çocukluğunuzun geçtiği yer, Alevi/Bektaşi köyü. Halk, kendilerine Alevi diyordu. Bektaşi  kelimesi geçiyor muydu?

Bektaşi’yiz, Keçeci Baba’ya bağlıyız. Dedelerimiz Keçeci’den gelir. Oraya bağlı talipleriz.

Keçeci Baba hakkında neler anlatılır? Kimdir Keçeci Baba?

Keçeci Baba, Gülahu Baba Sultandır. Keçeci Sultan, Hoca Ahmet Yesevi dergâhındayken, Hacı Bektaş Veli babalarına, 99.000 erene, hizmet için dediler ki, “Herkes Anadolu’ya gidecek, Rum erenlerine iştirak edecek.” Hacı Bektaş Veli, kapısının önündeki ökseye kara dut atmış. Keçeci Babanın kapısının önünde de mozaik bir taş vardır, ona atmıştır. Taşı bulduğu yerde bir bina yaptırmaya teşebbüs etmiş. O yöreden de kervancılar geçermiş. Bir kervancıya diyor ki, “Baba sultan, ustalarıma bir şeker verin de, ekmelerine katık yapsınlar.” Ama kervancı şeker yerine, şeb veriyor. Kervancılar nihayet geliyorlar, İstanbul ya da Amasya’ya (Elimde bir belgem yok. Söylenceye göre konuşuyorum.). Yüklerini bir açıyorlar ki şeb; “Yavrularım ben sizi şekere gönderdim, niye şeb getirdiniz?” “Biz  şeker yüklettik, ama yolda bir derviş bina yapıyordu. Şeker istedi, şeb verdik.” “Gidin onu getirin” diyip, jandarma gönderiyorlar. Adamlar dervişi  incitiyorlar. Köyün altında bir Sancı Tüneli var, oraya gelince atlar sancılanıyor. Dervişe diyorlar ki, “Biz inanmadık, ama bize bir çare bul.” “Şu pelit ağacını dolandırın, atlarınız iyi olsun. Siz gidin, ben de geliyorum” diyor. Nihayet atları iyi oluyor.

Saraya dönüyorlar, padişah huzuruna varınca, padişah onun gerçek bir er olup olmadığını anlamak için, dış kapıya ekmek, iç kapıya da bir Kur’an koyduruyor. “Buyur” diyor, derviş “Geçmem” diyor. “Bu, başımın tacı, bu da dinimizin anayasası Kur’an. Bunları al geçeyim.” Nihayetinde ekmekle Kur’an’ı alıyor, geçiyor. Buna bir kahve getiriyorlar. Kahveyi getiren şaşırıyor, tatlı kahveyi Keçeci Sultan’a, ağu olanı da padişaha sunuyor. Keçeci Sultan padişaha, “Onu içemezsin, o benim hakkım.” diyip, elinden alıyor. Kahvelerini içiyorlar, zehiri şahadet parmağından fincana aktarıyor. Padişah anlıyor ki O gerçek bir er. Diyor ki, “Bir keçi getir de odanı bir süsleyeyim. Benden bir hatıra kalsın, padişahım.” El kadar bir yün getiriyorlar, odayı güzelce süslüyor. Keçeden süs yapıyor. Padişah, “Amma Keçeciymişsin” diyor, o zaman adı Keçeci kalıyor.

Esas  ismi; Şah Mahmud-u Veli Sultan’dır. 8. göbekten İmam Rıza evlâdıdır. Hacı Bektaş Veli de, 5. göbek Musa-ı Kâzım evlâdıdır.

Devamını oku: HAMDİ ATEŞ (ALEVİ HOCASI)

Kategori: Hocalar Mürebiler

FEYZİ ERDOĞAN DEDE

Salı, 05 Ocak 2016 16:02 tarihinde yayınlandı. | Ayhan AYDIN tarafından yazıldı. | Yazdır | e-Posta | Gösterim: 1967

FEYZİ ERDOĞAN

(SEYYİT BATTAL GAZİ OCAĞI -  SEYİTGAZİ / ESKİŞEHİR)

Ayhan Aydın

Dedelikle İlgili Sorular

Sevgili dedemiz, siz Alevilik ve dedelerle ilgili bilgilerinizi kimden / kimlerden, nasıl öğrendiniz? Rahmetli babam Rüştiye mezunu ve dede idi bilgilerimi ondan öğrendim.

Çocukluğunuz nasıl bir ortamda geçti? Diğer çocuklardan farkım yoktu.

Sizce dede kime denir? Dede olabilmenin koşulları nelerdir? Evladı Resulden, Muhammet Ali soyundan gelen ve mürşidlik yapan kimseye dede denir. Koşulları: evvela kamil olmalı, güzel ahlaklı olmalı, dört kapı kırk makam bilmelidir. Bunlar nereden geldi, neden hasıl oldu, aslı nedir. Bunların Edebi, hayası, erkanı, tövbesi, vs. bunları bilmelidir.

Dedelik görevini ne zaman, nerede ve nasıl yerine getirmeye başladınız? 1993 yılında Eskişehir’de. Babam öldükten sonra.

Dedelik nasıl ve ne zaman doğmuştur? Cenab-ı Peygamberimizin Mihraç’tan dönüşünden sonra Kırklar meclisine uğraması ve oradakilere pirlerini ve rehberlerini sorması ve oradakilerin pirimiz Şahı merdan Ali’dir. Şeksiz, şüphesiz ve rehberimizin Cebrail Aleyhisselamdır sözleri ile hem tarikat hem de dedelik doğmuştur.

Kendi ocağınıza ait ve/veya soyunuzu gösteren bir şecere (soy kütüğü) veya beratınız, yani yetki belgeniz var mı?    Soy ağacı (Şecere) vardır.

Şecereniz varsa kaç tarihinde alınmış? Çok eski tarihi bilinmiyor.

Alındıktan sonra kaç defa ve kimler tarafından tasdik görmüş? Bilinmiyor.

Devamını oku: FEYZİ ERDOĞAN DEDE

Kategori: Dedeler

Aşık Ali Cemal Çetinkaya

Salı, 05 Ocak 2016 14:49 tarihinde yayınlandı. | Ayhan AYDIN tarafından yazıldı. | Yazdır | e-Posta | Gösterim: 3436

Âşık Ali Cemal (Çetinkaya)

(1941 (Tunceli)- 04 Ocak 2016 (Ankara))

Ayhan Aydın

Kendisini arayarak şahsen davet ettiğim İstanbul’daki Cem Vakfı inanç önderleri toplantılarında, Can Yayınları’nda, Adil Ali Atalay’ın yanında, diğer etkinliklerde görüp sohbet ettiğim, çok sevdiğim ve değer verdiğim bir ozandı Âşık Ali Cemal Çetinkaya.

Kendisiyle ne yazık ki uzun bir söyleşimiz, kayıtlara aldığımız bir çekimimiz olmamıştı. Ama onunla sohbetlerimizde, baş başa konuşmalarımızda ayrı bir dünyanın insanı olduğunu anlıyordum. Ben böyleyim işte; dost arar dururum, bir başkasını, daha farklısını arar dururum, ama bazen de böyle ihmalkâr yapım vardır, çok az da olsa, eldekini tam değerlendiremem. Zaman zaman düşünürüm söyleşi yapacakken yapamadığım insanları, nedense şimdi aklıma Erol Büyükburç geldi. Kendisiyle Ali Dükel (Camcı Ali Usta)’nın dükkânında öyle içten, öyle uzun bir sohbet etmiştik ki, bunun devamı hemen gelmeliydi, bunu ihmal ettim, ansınızın çekip gitti aramızdan. Bunun gibi çok üzüldüğüm durumlar oldu… Onunla keşke söyleşeydim dediğim insanlar vardı; Barış Manço, bir uzun radyo söyleşisi yaptığım Cem Karaca’yla böyle söyleşileri kaçırdığıma çok üzüldüm.

Ben ki ozanların âşıklısı, delisiyim. Ama hep daha farklısını, içlisini, özlüsünü, dürüstünü, deli dolusunu, sitemkârını, benzersiz yumuşak gönüllüsünü, dede gönüllüsünü, bir baba gibi, hısım akraba tadında sohbetlisini ararım… Ne çok sevdim; Muharrem Yazıcıoğlu’nu ve daha birçoğunu.

Bunun gibi Ali Cemal deyince sanki yedi derya içinde bir ıssız adada, hep söyleşi yapan, yapacak bir can sima gelir aklıma. Güleç yüzlü, sevgi dolu... Ama o sevgi dolu gözlerin arkasında büyük bir keder, acı, yaşamdan tam tat alamamış bir ezilmiş insan da saklı gelirdi bana. Zaman zaman anlatırdı, telefonla da konuşurduk, ama ona soracağım birçok soru yeryüzünde asılı kaldı. Bir başka âlemde bir araya gelince söyleşiriz artık.

O bir dede idi aynı zamanda. Dedelik kurumunu önemserdi. Ama bir ozan olarak yüreğinin enginlerinden gelen sese kulak verir, söyleyeceğini yalın söylerdi.

Anadolu’nun özü gibi, Anadolu’nun saf insanları gibi güzel bir insandı. Bir derdi vardı, tüm ozanlar gibi o derdini dostlarına, tüm insanlara anlatma gayretinde olan bir faniydi.

Dünya malında gözü olmayan, insanlık ülküsüyle yanıp tutuşan bir can insandı. Ben onun çok yakınmadığını, kendi ezikliğini kendinden bildiğini, kendi dertleriyle yoğrulmasını bildiğini anlıyordum. Bu da bana Hacı Bektaş’ı hatırlatıyordu. Derdini, tasasını, çilesini, kederini, tüm dünyasını; varını yoğunu ruhunda, kalbinde yaşatabilmek, yaşatabilmek… İç zenginliğini, tüm görkemiyle bu dünyayı içinde taşıyabilmek…  Bu erenlere, gerçek ozanlara, dedelere has bir özellikti bence de. Âşık Ali Cemal böyle bir yolun yolcusuydu.

Bana dedelerden çok şeyler öğrendiğini gerçek dedelerin yol gösterici, gerçek rehberler olduğunu söylüyordu. O yüzden dedelerle ozanları ayırmıyor, benim bu konudaki fikirlerime katılıyordu. Yani dedelerle, ozanların, âşıkların aslında birlikte hareket etmelerini, birbirlerini tamamlamalarını istiyordu. Bunu konuşmalarında savunuyordu.

O bir inanç insanıydı. Bir sevda, bir dostluk insanıydı. Garip gönüllerde var olmak isteyen, sürekli ekonomik zorluklarla boğuşan, yaşamın güçlükleri karşısında zaman zaman ezilen, çaresiz, yarı yollarda, düşünceler içinde tek başına yalnız kalan bir emektar insandı. Ama içindeki iç zenginliği, iç evreni onu tümüyle tek başına bırakmıyor, o her şeyiyle dünyayı sevebiliyordu.

O mütevazı bir insandı, azla yetinen, yetimin hakkını çok iyi bilen, ezilenin yanında yer alan, gerçek anlamıyla tek bir dilim ekmeğini olmayanla paylaşabilen engin yürekli gerçek bir Alevi, gerçek bir dede, gerçek bir ozandı.

Onun benim üzerimdeki izlenimleri hep aydınlık olmuştur. Dertli, çileli, fedakâr, hayattan umduklarını tam bulamasa da, yine tüm insanları, yaşamı, dünyayı seven yüce bir gönle sahipti.

Devamını oku: Aşık Ali Cemal Çetinkaya

Kategori: Ozanlar

ELVAN ÇELEN DEDE

Pazartesi, 04 Ocak 2016 22:47 tarihinde yayınlandı. | Ayhan AYDIN tarafından yazıldı. | Yazdır | e-Posta | Gösterim: 4015

ELVAN ÇELEN DEDE

(HİMMETÇİ ALİ BABA (YAĞMUROĞLU) OCAĞI – YAĞMUR KÖYÜ / YEŞİLYURT / TOKAT (1960))

Ayhan Aydın

Aslen Tokat’lı olmakla beraber İzmir ve diğer yörelerde cemlerle Alevi erkanını yürütmeye çalışan Elvan Çelen dede hoş geldiniz. Elvan Çelen dedemiz Cem Vakfı’nın Birinci ve İkinci İnanç Önderleri toplantısına katıldı, konuşmalar yaptı. Biz biliyoruz ki genç yaşında bu yola gönül vermesinin yanında oldukça farklı özellikleri ile sevilen ve bilinen dedemiz. Tokat ilinin Yeşilyurt kazasının Yağmur köyündensiniz.

Her şeyden önce Elvan dede kaç yılında doğdunuz?

1960 doğumluyum.

Yağmur köyü dediğimiz zaman tabi ki bu isim bize Yağmur Ocağını da çağrıştırıyor, hatta Karayağmur, Yağmuroğlu gibi değişik isimler de duyuyoruz. Sanırım kök, öz aynı. Hatta Himmetçi Ali Baba Yağmuroğlu Ocağından diye bize bir yazı gönderdiniz, umarım bu güzel çalışma da yayınlanacak fakat, biz buradakine benzer de olsa sizin ağzınızdan sıcak bilgi almak istiyoruz.

Himmetçi Ali Baba Yağmuroğlu Ocağından bahsedelim biraz, siz bu derlemeyi yaptığınıza göre bir araştırma da yaptınız sanırım; hangi bilgilere ulaştınız, bu ocak hakkında ne gibi bilgiler var elinizde.

 

Devamını oku: ELVAN ÇELEN DEDE

Kategori: Dedeler

SURİYE'DE CEMLERDEN GÖRÜNTÜLER

Cumartesi, 02 Ocak 2016 18:30 tarihinde yayınlandı. | Ayhan AYDIN tarafından yazıldı. | Yazdır | e-Posta | Gösterim: 1270

Kategori: Ayhan Aydın

Güllü Ana Hakk’a Yürüdü

Pazar, 02 Şubat 2014 23:09 tarihinde yayınlandı. | Ayhan AYDIN tarafından yazıldı. | Yazdır | e-Posta | Gösterim: 1711

Güllü Ana'yı da Analım

Bacıyan-I Rum’un Temsilcisiydi...

AYHAN AYDIN

1903, Erzincan Kemaliye, Ocak köyü doğumlu, Anadolu’da Bacıyan-ı Rum’un gerçek temsilcilerinden birisi olan Güllü Ana’yı, Güllü Erturan’ı, 15 Mayıs Salı günü kaybettik.

Asırlık ömrünü hep sevgiyle, saygıyla, dostlukla, hizmetle, aşkla ördü. Herkesin yardımına koştu. Yapıcıydı, bilinçliydi...

Anadolu aydınlanmasında; ekininde/dikiminde, tüm hayat mücadelesinde, her türlü zorlukta erkeğiyle yan yana, omuz olan kadınlar...

Analarımız, bacılarımız, kadınlarımız, bizim kadınlarımız... Destansı yaşamlarıyla emek emek; ilmik ilmik; sevgi sevgi olan kadınlarımız.... Onların ışığı hiç tükenmemiş, hiç tükenmeyecek...

Dedeler, babalar, ozanlar, aşıklar... Bu Alevi/Bektaşi yolunu süren inanç öncüleri içinde analar, sultanlar, bacılar...

Eli kınalı, ömürleri çilelerle geçmiş güzel insanlar, elleri kutsaldır, elleri öpülür denilen insanlardan değildi sadece analar... bunların ayırt edici yönleri vardı. Bunlar inançlarını yaşamlarının içinde aksatmadan sürdüren insanlardı. Evet dergahlarda, cemlerde dedelerle, babalarla beraber hizmet yürüten ana sultanlar bu kutlu yolun sürülmesine de çok büyük emek vermişlerdir. Savaşta, barışta, cemde, cemaatte, erkekle yan yana omuz omuza olan Türk kadını bu ülkenin mayalarıdır.

Devamını oku: Güllü Ana Hakk’a Yürüdü

Kategori: Etkinlik Haber Yorum

Diğer Makaleler...

  1. ALİ ERTURAN
  2. BENİM İÇİN VERİMLİ GEÇEN, 2015 YILI...
  3. KUL ELİF (ELİF KAMBUR)
  4. AŞIK ALİ METİN DEDE
  5. Aşık Ali Metin Dede; Aşk Ola!
  6. ALİ BÜYÜKŞAHİN
  7. VELİ AKKOL (2)
  8. VELİ AKKOL (1.)
  9. AYHAN AYDIN MEHMET YUVA CEM TV SÖYLEŞİSİ
  10. MUSA KARAKAŞ

Sayfa 69 / 89

BaşlangıçÖnceki64656667686970717273SonrakiSon

Ayhan AYDIN İnternet Sitesi  erenler@ayhanaydin.info E POSTA

İLKEZGİ SANATEVİ SİTE VE TEMA TASARIMI MUSTAFA KARAÇİFTCİ 0542 559 11 80.