Abdülhamit Torunu Şeyh Tayyip Erdoğan
Abdülhamit Torunu
Şeyh Tayyip Erdoğan
Sahte vaatlerle halkımızı kandıran
Din iman yalanıyla naralar atan
Ülkeyi soyup fakirliğe batıran
Abdülhamit torunu Şeyh Tayyip Erdoğan
Besleme yandaş haramları yutarken
Ülkeyi adım adım yok edip satarken
Manda yoğurduna balları katarken
Abdülhamit torunu Şeyh Tayyip Erdoğan
Arap şeyhlere izzet hürmet edersin
Ülkeyi Katarlara peşkeş çekersin
Vicdalara kezzap suları dökersin
Abdülhamit torunu Şeyh Tayyip Erdoğan
Yavruların hayatını da mahveden
Çağdaş laik eğitimi de hiç eden
Sevgi kardeşlik havasını söndüren
Abdülhamit torunu Şeyh Tayyip Erdoğan
Soy, ırk, mezhep davasını da güdersin
Dalkavuklarla bizlere hükmedersin
Zindanlarda aydınları eritirsin
Abdülhamit torunu Şeyh Tayyip Erdoğan
Cevheri gel özünü birliğe bağla
Namert olup bu düzene uyma asla
Pir Sultan oğlu ol da durmadan çağla
Abdülhamit torunu Şeyh Tayyip Erdoğan
Ayhan Aydın
26 Mayıs 2022
ALADELİ AZ BİLENEN BİR DEĞERLİ OZAN
Şimdi türkülerin dilde dolaşır
Neredesin Aladelim gelsene
Sevenlerin koyun gibi meleşir
Neredesin Aladelim gelsene (Mehmet Ali Alpay Dede)
ALADELİ – Kimim Ben Hatırlat Bana
Mustafa Ertekin
Mustafa Ertekin tarafından kaleme alınan, ALADELİ – Kimim Ben Hatırlat Bana, isimli kitabı geçenlerde dostlarla ziyaret ettiğimiz Ozan Yayıncılık’tan çok sevgili Mustafa Demir bana hediye etmişti.
Bu sabah bir solukta okuyup bitirdiğim bu kitap; az bilinir bir halk ozanımızın yaşamına ve şiir dünyasına kapılar açan bir güzel çalışma.
Sevgili Mustafa Ertekin bu kitabıyla; aslında ozanlık geleneği içinde bir yer edinmiş ve çok kuvvetli şiirleri de olan Aladeli mahlaslı Haydar Kaya’yı bizlere tanıtıyor, ilk kez şiirlerini bir araya getirip yayınlayarak tarihi bir görevi yerine getiriyor.
1930’da Afşin’in Berçenek Köyü’nde doğan ve ne yazık ki, İstanbul’da Haziran 1999’da denize düşerek yaşamını yitiren Aladeli’nin yaşam serüveni de; yüzyıllar boyunca halk ozanlarımızın bin bir zorluklarla geçen hayat öykülerini hiç aratmayan, acılarla dolu, başlı başına ibretlik bir acı yaşam aslında.
Mustafa Ertekin, yaşayan tanıkların bilgilerine başvurarak Aladeli hakkındaki bilgileri derlerken, aynı zamanda ozanın yaşadığı yöreyi de, ozan ilişkilerini iyi bilen bir gözlemci kimliğiyle verdiği örneklerle de kitabı zenginleştiriyor. Ertekin kitaptaki yorumlarıyla halk ozanlarının önemini vurgulama isteğiyle, gönlü ozan sevgiyle dolu olan birisi olarak; geride kalmış, bırakılmış bir değerimizi tanıtmak için çaba harcıyor.
Çok sevgili Mustafa Ertekin yazdığı Aladeli kitabında; Haydar Kaya’nın çileli yaşamı, duygu ve düşüncelerini özetle bizlere sunarken tanıklıklara başvuruyor. Ertekin ozanın, nasıl canlı bir şekilde geleneği yaşatan, birçok ozanla, dedeyle yoğun ilişkiler kurup, gönüllerde silinmez izler edinen bir halk adamı kimliğini taşıdığını da gözler önüne sererek, benzer şekilde yaşam süren başka başka ozanlarımızın da varlığına dikkat çekiyor.
Beni çok etkileyen bu şiirleri bu sabah okudum, kitaptaki şiirleri ve Aladeli’yi de gerçekten çok sevdim. İçeriği, konuları, şiir gücüyle çok kuvvetli şiirler bunlar…
Bizim ülkemiz böyledir; Alevisi de aynıdır, Sünnisi de aynıdır, Kürdü de, Türkü de hepsi aynıdır. Kişiler kendilerini var etme peşindedirler, sevdasındadırlar ama bakarsın, bir dinlersin hepsi toplumcu, hepsi insancıl, hepsi en değerbilir kişiler! Hâlbuki ki bencillikten başka ara ki bir şey bulasın onların dünyalarında, yaşamlarında.
İçlerinde böylelerini bulursan da yani gerçektem toplumcu, tam insancıl, gönül birliğine inanmış ve bu birliğe varmış, karşılıksız tüm insanları ve yaşamı seven; işte onlar da kendilerini toplum için feda etmiş gerçek ozanlar ve ozan ruhlu insanlardır.
Bazılar devamlı, devamlı, devamlı kendilerinden bahsederler, kendisine ozan’ım diyenler bile… Al bir de Muharrem Yazıcıoğlu’ndan oku, al bir de Erzurumlu Âşık Garip Bektaş’tan oku, al bir de Şemsettin Kubat (Yoksul Derviş)’den oku, al bir de Keskinli Âşık Haydari’den oku, bir Ozan Seyfili’den oku…
Al bir de Aladeli’den oku; hey kendisine ozanım diyenler!
Yok, yok ara ki bulasın böylelerini; tüm ozanları bir bilip kendisini de o ulu nehir de akıp giden, o nehrin bir kolu olarak göreni…
Ne diyelim, ne söyleyelim, efkârımızı böylece ozanlar gibi dile getirelim ve her daim gerçek ozanların izinden gitmeyi asla ihmal etmeyelim can dostlar…
Biz bu kutlu yolu süreriz bin yıldır böyle,
Dertli sazımızı çalarız avazlı avazlı öyle…
Bu ne tükenmez güzel gelenektir söyle…
Yüreğimiz ne yaparsın zaman zaman kan ağlar şöyle…
Bu ne sevdadır, bu ne bulunmaz aşktı ilbetteki bilene
Haydar Kaya’nın yani Aladeli’nin her birisi birbirinden güzel olan bu şiirlerinin daha geniş kesimlerce bilinmesi gerekir.
Aladeli’nin şiirlerinin tümü okunması gereken, derin manalı, ilmik ilmik sevdayla örülmüş, yaşamın, yaşanmışlığın içinden gelen, gerçek ölümsüz dizelerdir. Halk ozanlarının tarihler boyunca işlediği tüm temalara eğilen ozanımız, kendisine ait bir üslup geliştirmeyi başararak aslında yetkin bir kimliğe sahip olduğunu da ortaya koymuş. Ama işte bu şiirler gün yüzüne çıkanca biz bunu anlıyoruz.
Ne güzel bir dünya şu dünya, umut her daim olacak; birileri her daim güzellikleri paylaşarak çoğaltacaklar…
Muazzam Alevi Dünyası (Büyük Sorunlar - Büyük Yaralarımız)
Muazzam Alevi Dünyası...
Kimisi başına çöktüğü kurumu narsist kişilik bozukluğunun ürünü olarak kendi şirketi gibi görüp istediği etkinliği yaptırır ve keyfince yaptırtmaz, bitirir... Kimisi de basit kişiliğine, çıkarına göre hareket edip kendi kafasına göre oluşturduğu çıkarcı bir çeteyle kollarını sıvayıp halkın kurumunu babasının şirketini yönetme rahatlığıyla yönetir. Kurumun parasıyla "sponsorlu" olarak kendi reklamını yapar. Kimliğini kişiliğini çıkara teslim etmeye başlayan toplumdan da, sözde o toplumun önünde giden yazarı, çizer, akademisyeninden de ses çıkmaz... On yıldır halkın parasını saz arkadaşlarıyla keyfince, çarçur ederken, bunun üstünü örtmek için bir de kitaplara sığınır... Bir kütüphane oluşturmayan, üstelik kendisine getirilen ve bağış yapılacak, bir dedenin kütüphanesini, "Kanal İstanbul Projesi Olacak, Burası Yıkılabilir, Biz Bu Kütüphaneyi Kabul Edemeyiz" diyen ilkesiz, şarlatan, siyasi artist...
Türkiye'yi yıkıma götüren AKP ve onun başındaki Recep Tayyip Erdoğan kimse, bugün Alevi kurumlarını uçuruma götüren bazı Alevi kurumlarının başındakiler de aynı zihniyetteki yağmacı insanlardır...
Bilimsel çalışmalara, Alevi Bektaşi Öğretisi doğrultusunda ilkeli bir şekilde ilerlemeyen, sazla ve "sponsorlu" tanıtımlarla avunan bu toplum "vur patlasın, çal oynasın" düşüncesinin bedelini ağır ödeyecektir...
Muhabbet ehline aşk ile...
Ayhan Aydın
23 Mayıs 2022
Keşke herkes ben Cem Vakfı'nda çalışırken Cem Vakfı'na yönelttiğim eleştirilerin onda birini kendi kurumlarına ve diğer kurumlara gösterebilseler...
Biz işsiz kaldık, zorda kaldık, onursuzlaşmadik.
30 yıldır aynı çizgide bu yola hizmet etmeye çalışıyoruz...
Bunlara inanmak zor diyen bir değerli hocamıza yanıt...
Candan sevdiğim, uzun yıllar boyunca sadece ve sadece Yola hizmet edip, Avrupa'da Alevi örgütlülüğünde eğitim ve bilim yolunda kalıcı çalışmalar yapan can abim...
Devamını oku: Muazzam Alevi Dünyası (Büyük Sorunlar - Büyük Yaralarımız)
Yoldaş Cana
Yoldaş Cana
Yol nedir, pir nedir, hak ve hukuk nedir
İnsan olma vasfında gerçek can nedir
Sonu komşu hakkı, yaren olmak mıdır?
Muhabbet eyleyelim gel ey can dost seninle
Çağladı da yapraklar çağladı gönül
Namuslu ellerinde dertleri görür
Emek demek, hep paylaşmak demek midir?
Muhabbet eyleyelim gel ey can dost seninle
Açtı çiçekler gitti karanlık günler
Kan çekildi bitti çekilen çileler
Kavlimizdir yoldaşlar müsahipler
Muhabbet eyleyelim gel ey can dost seninle
Gülen yüzünde bu ne katıksız umut
Unut da geçen acı günleri unut
Toprak anaya sarılmak mıdır son murat?
Muhabbet eyleyelim gel ey can dost seninle
Cevheri insan olana can vereyim
Gerçek dost olana kul köle olayım
Ben bu ikrarı bin yıl olsa süreyim
Muhabbet eyleyelim gel ey can dost seninle
Ayhan Aydın
22 Mayıs 2022
Can parçamız, gerçek bir dost, gerçek bir komşu, eşi bulunmaz gerçek bir yoldaş, gerçek bir emektar can insan Sabri Taner’in aziz hatırasına…
Sabri Abimiz, 20 Mayısta İstanbul’da sonsuzluk âlemine göçtü, 21 Mayıs’ta Bursa Osmangazi İsmetiye Mezarlığı’nda toprak ananın bağrına sırlandı…
Nurlarda yatsın… Pahası biçilmez insan… Anısı bizlerledir, ölümsüzdür…
Kaya Bebek...
Kaya Bebek...
Dün can dostumuz, komşumuz, kamil insan örneği Sabri Taner'i son yolculuğuna uğurlamak için Bursa'ya gidince mezarlığı gezdim. Her biri mezar bana çok dokundu. Ama bir mazlum yavrumuzun kabrine gelince daha çok duygulandım.
Bir şiir karaladım...
Kaya Bebek Kaya Bebek
Gözleri Hep Yaşlı Bebek
Aşıp da gitsem zorlu viran yolları
Eğri büğrüdür özü çürük kulları
Hazan olmuş solmuştur türlü bağları
Gitmiş de gelmez nazlı çağları
Dağları delip eleklerden elesem
Gönülleri kâbe bilip girebilsem
Dost cemalini nikap eyleyebilsem
Gitmiş de gelmez nazlı çağları
Dünya nere bu hal nedir bilemedin
Zenginler fakirleri ezer sezemedin
Haklılar hep horlanırlar duyamadın
Gitmiş de gelmez nazlı çağları
Evin barkın yoktur, bir yuvan yoktur
Nerededir diye hiç bir soran yoktur
Söyleyecek türlü dertli dilin yoktur
Gitmiş de gelmez nazlı çağları
Kaya Bebek Nazlı Bebek
Bir gün varırım ben de elbet
Gözleri de yaşlı bebek
Doyamadın ömrüne pek
Ayhan Aydın
21 Mayıs 2022
Bursa Osamangazi / İsmetiye Mezarlığı
Süleyman Metin Dedem… Senin Sevgilerin Ölümsüzdür…
Süleyman Metin Dedem… Senin Sevgilerin Ölümsüzdür…
BÖLÜŞTÜK EKMEĞİ TUZU BÖLÜŞTÜK
Bölüştük ekmeği de tuzu bölüştük
Sevgi tohumu ektik yollara düştük
Aşk çağlayanı gönüllerde buluştuk
Şimdi hangi bilinmez çağlara göçtük
Sen bir pir idin erenler yatağında
Gah Munzur Dağı’nda, gah Abdal Musa’da
Mansur’un sırrı gizli bir mağarada
Şimdi hangi bilinmez çağlara göçtük
Yaren yoldaş eyledin tatlı konuşup
Bacı kardeş eyledin ağuları süzüp
Fidanlar ekip nice ilimli gençler biçip
Şimdi hangi bilinmez çağlara göçtük
Cevheri elbet seni arar bulurum
Ölene dek o kutlu yolu sürerim
Her daim senin saygını da sayarım
Şimdi hangi bilinmez çağlara göçtük
Ayhan Aydın
22 Mayıs 2022
2014 yılında Avusturya Viyana’ya gitmiştik. İkilik içindeki canlar vardı. Bizlere kapısını sonuna kadar Ali Temel Dedemiz açmıştı… Gönül var olsun… Ataner Yıldırım Hocamız da vardı… Şimdi teker teker azalıyoruz…
Diğer Makaleler...
- Yar Ali Yar, Yar Ali Yar Pirim Bektaş Veli’miz Var
- İsmet Alıcı'nın Sabah Kasidesi Kitabı Üzerine
- Kahraman Özkök'le Bektaşilik Üzerine Söyleşiler
- Dursun Gümüşoğlu Baba İle Alevilik - Bektaşilik ve Kızıldeli Üzerine
- Ahmet Yaşar Ocak İle Balkanlar Üzerine Bir Söyleşi
- Son Dönemin Önemli Bektaşi İnanç Önderi – Şairi HAYDAR CEMİL BABA
- YENİDEN BULGARİSTAN’DA OLMAK…
- Aleviler, Siyaset, Belediyeler ve Cemevleri
- Mart 2022; Haberler, Etkinlikler, Ziyaretler, Hatırlatmalar
- Muzaffer İlhan Erdost'u Sevgi ve Saygıyla Anıyoruz...