(Âşık Kederi)
AYHAN AYDIN
Abuzer Yılmaz (Âşık Kederi) şu anda Adana’da oturmakla birlikte aslen Adıyaman’lı bir ozanımız. Adıyaman’ın merkeze bağlı, eski adı Terman yeni ismi Aydınoluk olan köyden. Ozanın verdiği bilgilere göre köyün hane sayısı yüz elli imiş. Köyde şu anda yedi yüz elli kişi yaşıyormuş. Köylerinde bir de elli kişilik bir köy odası varmış. Alevi ocaklarından Ağuiçen’e bağlı olan aşık köyünün çevresindeki Alevi köyleri Elifi, Kızılcapınar, Karahöyük olarak sıralıyor.
Ozanın pirleri Ağuiçen, rehberleri Üryan Hızır, mürşitleri de Ağuiçen Ocağı’ndan gelirmiş.
Köylerinde Mahmut Ensari Türbesi varmış. Türbenin soyağacı Ensariler’den gelirmiş. Çevre köylerdeki ziyaretler ise şunlarmış: Abuzer Gaffari (Ziyaret köyü), Mehmet Ensari (Halberci köyü), Çıplak Baba (Tırıntil köyü), Zeynel Abidin (Hacı Yusuf köyü), Kazgan Dede (Girik köyü), Aziz Dede Yatırı (Şeyh Miran köyü).
İşçi emeklisi olan ozanımız ortaokul mezunu. Hayat mücadelesinde, çocuklarını okutma gayretinde, mütevazi yaşamını sürdürdüğü Adana’da bir saz evi işletmektedir.
Şu ana kadar birçok ulusal ve yerel Alevi/Bektaşi anma etkinliğine katılanozanımızla görüşmemizin metnini aktarıyorum:
Sizce “Halk Ozanlığı” neyi ifade ediyor? Halkın duygularını düşüncelerini, özlemlerini, kederlerini, ağıtlarını, sevgilerini dile getirir.
Halk Ozanlığının tarihsel geçmişiyle ilgili bilgileriniz nelerdir? Her türlü anlam babında geçmişteki halk ile hak arasındaki eşitsizliğe karşı baş kaldırmış ve gücünü halktan ve Hakk’tan almıştır.
Halk Ozanlığı sizce ne zaman ve nasıl başlamıştır? Halk ozanlığı halka, haksızlığın olduğu gün mazlumun haklarını savunarak başlamıştır.
Çocukluk döneminizdeki ailesel ve çevresel şartlarınız nasıldı? Çocukluk yaşamım 150 hanelik köyde başlamış. Köyün en fakir bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelmişim. Babamı 5 yaşlarında kaybettim. 9 yaşına kadar başkalarının yanında çalıştım. Daha sonra 16 yaşında gurbete çıktım. O gün bugün gurbetteyim.
Küçüklüğünüzde ve gençliğinizde cemlerde bulundunuz mu? Dedeler, zakirler, mürşitlerle bir arada yaşadınız mı? Sizce dedeler kimlerdir? Birlikte çok cemlerde bulundum. Dedeler Alevilerin önderleridirler.
En çok hangi ozanların şiirlerinden etkilendiniz? Pir Sultan, Kul Himmet, Şah Hatayi, Viran Abdal.
En çok okuduğunuz ya da dinlediğiniz kitaplar hangileridir? Karacaoğlan, Aşık Kerem.
İlk şiir tecrübeleriniz nasıldı? Ne zaman şiir yazmaya başladınız? 18-20 yaşlarında.
Bade içme gibi bir durumunuz oldu mu? Bade içmek gibi bir olay olmadı. Ancak bir gün bizim köy yakınlarında bulunan Ali Dağı’nda çobanlık yaparken, iki yılanın birbirlerine sarıldığını gördüm. Bunların birbirleri ile seviştiğini fark edince, ben de içimden Allah’tan bir dilek diledim. Yarabbi ne olur bana iyi bir ilham ver iyi bir ozan olarak çalıp söyleyeyim, dedim. Çünkü büyüklerimden duyduğum kadarı ile iki yılanın birbirine sarılmasını gören kişinin dileği olur, dediler.
Sizce size bu ilham nasıl geldi? İlham sevgisi, toplum sorunları ve kültür anlayışı ile felsefi inancımdan geldi.
Ozanlıkta bağlamanın yeri nedir? Sazsız ozanlık olabilir mi? Ozanlıkta bağlamanın büyük önemi vardır, bağlama eşliğinde söylenen sözler kulağa daha hoş ve verilecek mesajın doğru olacağı kanaatindeyim.
Şiir yazarken özendiğiniz, örnek aldığınız, ozanlar kimlerdi? Kendini tarihe, halka mal etmiş ozanları okudum ve etkilendim. Ancak günün koşullarına göre kültür düzeyine ve sosyal olaylara göre yazarım.
Dünyaya bakışınız, insan, tabiat hakkındaki fikirleriniz nelerdir? Gerek felsefem gerekse kültürüm ve inancım gereği benim bakış ve görüş açsından tabiat, evren üçlüsünden Hakk’ın tecelli ettiğine inanıyorum. Çünkü Cenab-ı Hakk batından zahire çıkması için Adem’i kendi nurundan yarattı. Kendi ruhundan da ruh verdi. Adem canlandı. Tüm bu olaylar karşısında Adem’in hak ile farkı yoktur. İnsanı kamil bir aşığımızın dediği gibi sen seni bilirsen, bari hüdasın, sen seni bilmez isen Hakk’tan cüdasın, demiş.
Ben de diyorum ki;
İnsan bir kitaptır oku Kederi
Sevgi bir halıdır doku Kederi
Sen sende ara bul Hakk’ı Kederi
Allah bir Muhammet Ali diyerek.
Şimdiye kadar katıldığınız yarışmalar hangileridir? Hacı Bektaş Veli, Abdal Musa, Karacaoğlan, Silifke Festivali gibi birçok etkinliğe katıldım.
Aldığınız herhangi bir ödül var mı? Bir çok plaket, madalya, taktir belgeleri aldım. Çoğunda birincilik mevcuttur.
Yayımlanmış kitabınız var mı? Yok.
Kasetiniz var mı? Var.
İslam Tarihi hakkında neler biliyorsunuz? İslâm Tarihi Hz. Muhammet ile var olmuştur. Daha sonra 4 halife diğer kumandanlar yolu ile dünyaya yayılmıştır. Daha sonra çıkar kavgaları yüzünden gruplara ve kamplara bölünmüştür.
Anadolu Aleviliği hakkındaki fikirleriniz, bilgileriniz nelerdir? Anadolu Aleviliği 1400 yıldan beri süregelmiştir. İçeriği insanın insanı ezmediği, insanın insanı sömürmediği, tüm insanların insanca, kardeşçe bir arada yaşama biçimidir.
Sizce Hz. Ali nasıl bir insandı, en önemli özellikleri nelerdir? Hz. Ali; zeki, dürüst, lider, hoşgörülü bir insan olup, ezilenden yana olmuş, kendi mevkii ve makam uğruna değil halk için savaşmıştır.
Kerbela ve Hz. Hüseyin için neler söyleyeceksiniz? Niçin tüm Alevi-Bektaşi ozanları Kerbela için matem şiirleri yazmışlardır? Kerbela Olayı size ne ifade ediyor? Kerbelâ olayı hak ile batılın net bir şekilde aydınlanmasıdır. Haksızlığa karşı Hz. Hüseyin’in baş kaldırmasıdır.
Alevi - Sünni farklılaşması ve Alevilerle Sünniler arasındaki kaynaşma hakkında neler düşünüyorsunuz? Bence Alevi, Sünni ayrımı yoktur. Ancak Sünni olarak tabir edilen insanlara daha çok devlet hak tanımakta kendilerine Diyanet vasıtası ile ibadet etmek üzere hak tanınmaktadır. Bize de devletin aynı şekilde kültür ve inançlarımızın devam etmesi için cem odaları ve kültür binaları tahsis etmelidir ki, bu ayrımcılığın birlikte eşit şartlar ve aynı ekonomik ve özerk bir şekilde tanıtma olanağı sağlamalıdır.
Tasavvuf hakkında neler söyleyeceksiniz? Tasavvuf olaylara kemaletle yaklaşmaktadır. Her şeyi görmektir. Çirkinlikleri görmemektedir. Tasavvuf her hangi bir olayı kapalı olarak ifade etmektir.
Yunus Emre, Seyyid Nesimi, Hatayi, Pir Sultan Abdal gibi ozanların şiirlerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Tüm bu ozanlar özünde Hakk’ı bulmuşlardır. Hakk için canını vermişler, haksızlığa karşı gelmiş onun için hakka ermişlerdir. Gönüllerde devamlı yaşayacaklardır.
Atatürk ismi size neyi ifade ediyor? Atatürk’ün Türk insanına getirdikleri nelerdir? Atatürk batmakta olan gemiyi kurtaran bir kaptandır. Parçalanan ve başı bozuk bir devleti toparlayıp laik, demokratik bir Türkiye Cumhuriyeti devletini kurandır.
Türkiye’nin geri kalmışlığını nelere bağlıyorsunuz? Devlet idarecileri Sünni İslâm felsefi görüşleri etkisinde olduğu için çağa göre ayak uyduramıyor. Mevcut dünya görüşü ve çağdaş yönetim şekilleri gerisinde kalmakta oldukları için devamlı geriye gidiyor. Düzelmesi için Alevi İslâm inancı doğrultusunda yeniden ve çağa ayak uydurarak ülkede demokratik hak ve özgürlüklerin uygulanması gerekir.
Sizce bu toplumu neler değiştirebilir? Tüm insanları kanatları altında toplayacak dürüst, doğru, çağa uygun demokrasi ile.
Sizce demokrasi nedir? Gerçek bir demokrasinin yaşabilmesinin şartları nedir? Dini, dili, ırkı, rengi ne olursa olsun herkese insanca yaşama hakkının tanınmasıdır.
Sizce Halk Ozanları toplumsal olarak ne gibi işlevleri yerine getirmişlerdir? Halk ozanları toplumun duygularını, düşüncelerini, özlemlerini, kederlerini, ağıtlarını, sevgilerini yerine getirirler. Haksızlıklara parmak basarlar ve karşı çıkarlar. Ezilenden yana ezene karşıdırlar.
Çağdaş dünya ve Türk yazarları hakkında neler biliyorsunuz? Fazla bilgim yok.
Günümüz çağdaş Türk yazar ve sanatçılarından birisiyle tanışıklığınız var mı? Yok.
Halk Ozanlığı geleneğinin günümüzde devam ettiğine inanıyor musunuz? Halkımız var olduğu sürece ozanı da var olacaktır. Çünkü ozan halkın dilidir. Halkın kulağıdır. Halkın gözüdür ve halkın özüdür.
Hangi ozan ve ses sanatçılarıyla dostluğunuz var? Bir çok ozanlarla şenlik ve konserlerde beraber oluyoruz. En yakın olarak Âşık Derdi Derya, Haydar Aslan ile beraberiz.
Kitap okuyor musunuz? Elime geçen kitapları okuyorum.
Şimdiye kadar kaç Alevi - Bektaşi anma etkinliğine katıldınız? 1980 yılından beri bütün etkinliklere katılıyorum.
Halk ozanlarının genel sorunları sizce nelerdir? Çözümlenebilmesi için neler yapılmalıdır? Sosyal güvenceleri yoktur. Devlet Kültür Bakanlığı nezdinde sosyal güvence altına almalıdır.
Halk ozanlığında ne gibi değişmeler yaşanmıştır? Halk ozanları kendilerini çağa göre uyarlamışlardır. Teknoloji karşısında bazı imkânları olanlar kaset, radyo, TV, gazete gibi medyayı kullanmışlardır. Kendilerini halka duyurmak için çaba sarf etmektedirler.
Toplumun ve devletin halk ozanlarına bakışını, yaklaşımını nasıl değerlendiriyorsunuz? Halk ozanları halk ile iç içedirler. Halkın sorunlarını zaman zaman dile getirmektedirler. Ancak mevcut yönetimle problemleri olmaktadır.
Halk ozanlarının geleceği hakkındaki fikirleriniz nelerdir? Halk ozanlarının geleceği devletin yaklaşımına bağlıdır. Devlet yeteri kadar güvence, imkân sağlamamaktadır. Bunlar giderildiğinde ozanlar daha iyi şartlarda yazıp söyleyeceklerdir.
Elinizde bulunan ozanlarla, ozanlıkla ilgili kaynaklar hangileridir? Pir Sultan, Şah Hatayi, Viran Abdal, Kul Himmet, Seyrani, Dertli vs.
Hangi ozanların, hangi eserlerini biliyorsunuz? Şah Hatayi, Pir Sultan, Virani.
Halk ozanlarının sorunlarını giderilebilmesi için hangi kurumlar, neler yapabilir? Halk ozanlarının sorunları Kültür Bakanlığı nezdinde çözüm bulunur
Ozanlara ekonomik destek sağlanması için neler yapılabilir? Ozanların eserlerinin korunması, kasetlerinin, kitaplarının basılabilmesi için neler yapılabilir? Öncelikle devlet nezdinde yani Kültür Bakanlığınca sosyal ve ekonomik koşullar sağlanmalı, binalar vakıflar nezdinde verilmeli. Cem Vakfı gibi kurumların daha geniş kitle ve örgütlere hitap etmesi ile sağlanır.
Söyleşi: 2000
Ozanın Kitabı: Deyişler, Aşık Kederi ve Yaşamı, Hazırlayan: Ömer Uluçay, Elma Yayınları, 2005, İstanbul.
ŞİİRLERİNDEN ÖRNEKLER
VER HACI BEKTAŞ
Bütün evliya ve enbiyalara
Şüphemiz yok sensin ser Hacı Bektaş.
Anmak için gelmiş bütün canlara
Cümlemiz nasibin ver Hacı Bektaş.
Horasan’dan geldin Anadolu’ya
Çok ender rastlanır böyle uluya
Nurun Muhammed’e sırrın Ali’ye
Ne kadar benziyor er Hacı Bektaş.
Toplumda var idi büyük bir kayıp
Kadını erkekle hep eşit sayıp
Siz onlara eksik demeyin ayıp
Çünkü anamız o der Hacı Bektaş.
Aşık Kederi der; gönül mekanım
Aşkla dolu aşkla taşar dükkanım
Çok şükür ben bu gün pire mihmanım
Dergaha al kanat ger Hacı Bektaş.
CANLARIM
Dedeler mürşitler pirler diyarı
Merhabalar Pınar Baş’lı canlarım.
Çağlayıp akıyor Zerban pınarı
Merhabalar Pınar Baş’lı canlarım.
Aziz dedem Güzel dedem Keki hem
Seyit dem ile çok yürüttün cem
Gönüller feth eden ya Müslüm dedem
Merhabalar Pınar Baş’lı canlarım.
Aşık Kederi bir gönül eridir
Gerçek rakip ikrarından bellidir
Mürşidim Muhammet pirim Ali’dir
Merhabalar Pınar Baş’lı canlarım.
DURAK KARDAŞ
Akan şu kardeş kanına
Bir nihayet verek kardaş
Mertlik yakışır şanına
Gerçekleri görek kardaş.
Vatan için savaş eden
Benim dedem senin deden
Beni hor görmeniz neden
Düşünmemiz gerek kardaş.
Kederi der; iyi düşün
Sonu kötü bu gidişin
Vuran, vurulan kardaşın
Buna karşı durak kardaş.
İNSANCA YAŞA
Şu güzel dünyayı verme ataşa
İnsan ol kardeşim insanca yaşa.
İblisin tahtına oturma boşa
İnsan ol kardeşim insanca yaşa.
Ömrün baharını döndürme kışa
Hak demez siz sizi öldürün haşa
Neden düşman olsun kardaş kardaşa
İnsan ol kardeşim insanca yaşa.
Şu evrendekiler hepsi de hak
İnanmak lazımdır buna muhakkak
Hakkın yüce sırrı sende sana bak
İnsan ol kardeşim insanca yaşa.
Şaşkın şaşkın gezip kalma avare
Hakkı arar isen kendinde ara
Vicdanını ıslah edip çek dara
İnsan ol kardeşim insanca yaşa.
Kederi dünyadan göçersin bir gün
Ecel şerbetini içersin bir gün
Yakasız gömleği giyersin bir gün
İnsan ol kardeşim insanca yaşa.
HALIMIZ BİZİM
Yönetenler yönetemez oldular
Bilmem ki ne olur halımız bizim.
Yanlış fetva verir oldu kadılar
Bilmem ki ne olur halımız bizim.
Dönmüşüz biz çobansız sürüye
Soruyorum gidişimiz nereye
El ileri gider bizse geriye
Bilmem ki ne olur halımız bizim.
Örümcek bağlamış kafa tasımız
Duyulmuyor feryadımız sesimiz
Zehir olmuş ekmeğimiz aşımız
Bilmem ki ne olur halımız bizim.
Soruyorum derman yok mu derdime
Düşünüp dururum kendi kendime
Karanlık bir duman çökmüş yurduma
Bilmem ki ne olur halımız bizim.
Yarınından ümidin yok kederi
Gitti giden ömrün gelmez ki geri
Doğru söyleyenin yok imiş yeri
Bilmem ki ne olur halımız bizim.
HOCAM
Üstün zekan ile çok şeyler ettin
Tarihin mizahı sen oldun hocam.
Güldürerek halka kendin sevdirdin
Sevgiye layık bir er oldun hocam.
Tarihte silinmez bir iz bıraktın
Mantık yollarında bir giz bıraktın
Adını anmaya çok söz bıraktın
Bütün gönüllere sen doldun hocam.
Diri diri gidip mezarda yattın
Kervancının kervanını korkuttun
Dayak yiyip evin yolunu tuttun
Yaptığına bile sen güldün hocam.
Tanırlar dünyanın dört bir köşesi
Sen oldun her kesin zevki neşesi
Moral dağlarının bitmez neşesi
Sevgi bağlarında bir güldün hocam.
Esprili sözün büyük bir silah
Pes etmiş rakibin vallah ve billah
Layıksın vermiş cenabı Allah
Rakibine karşı bülbüldün hocam.
Kederi der; övünürüm seninle
Tanımayan tanısınlar benimle
Tanrıdan rahmet der hem de Eminle
Tanrıdan rahmeti hak bildin hocam.
DEME
Doğru ve dürüst ol sözünün eri
Gün de kır bir takla atayım deme
Beyhude dolanıp gezme serseri
Dostunu bir pula satayım deme.
Üstüne düşerse o işi bitir
Sevgi bahçesinde goncalar yetir
Hâk ile kalkıp da Hâk ile otur
Helalı harama katayım deme.
Dost Kederi der ki; sözümü dinle
Menzil mi alınır garezle, kinle
Eğer cesur isen savaş nefsinle
Esir düşüp hata yapayım deme.
DURAK KARDAŞ
Akan şu kardeş kanına
Bir nihayet verek kardaş
Mertlik yakışır şanına
Gerçekleri görek kardaş.
Vatan için yavaş eden
Benim dedem senin dedin
Beni hor görmeniz neden
Düşünmemiz gerek kardaş.
Kederi der; iyi düşün
Sonu kötü bu gidişin
Vuran, vurulan kardaşın
Buna karşı durak kardaş.
ALİ
O Ehlibeytine neler ettiler
Bilirsin sen dinim imanım Ali.
Dünya var oldukça hep kin güttüler
Bilirsin sen dinim imanım Ali.
Hz. Hasan’a zehir verdiler
Münkirler murada böyle erdiler
Ehlibeytine hep tuzak kurdular
Kırkların ceminde dümenim Ali.
Kesildi imam Hüseyin’in başı
Yerinden oynadı dünyanın taşı
İnsanlık alemi döktü gözyaşı
Bundan olur mu hiç gümanım Ali.
Zeynel Abidin’i attı zindana
Bir matem sarmıştı bütün cihana
Bu bir takdir miydi yoksa bahane
Sırrı hakikatim mihmanım Ali.
Muhammed Bakır’dır cihan serveri
Cafer’i Sadık’tır yolun rehberi
Musa’i Kazım’dır erlerin eri
Mülkü Süleyman’ım cananım Ali.
İmam Rıza ile Muhammed taki
Şehitler devamı Ali-yül Naki
Hasan-ül Askeri gönlümde baki
Ol ledün ilminde Kur’an’nım Ali.
Muhammed Mehdi’dir sırrımız bizim
On İki İmamlar yarimiz bizim
Hünkar Hacı Bektaş Veli’miz bizim
Kederi gönlüme dermanım Ali.
YARA
Düşmüşüm peşine gezer dururum
Bitmiyor sevdiğim yol vara vara.
Umudumu kesme belki bulurum
Aşkından bu günlüm bil yara yara.
Mecnunum aşkınla kaldım çöllerde
Bülbülün hasreti gonca güllerde
Çaresizim garip gurbet ellerde
Coşup çağlayan bu dil yara yara.
Dost Kederi daim ah ile zarda
Gözüm baka baka kaldı yollarda
Yollarım kapılı yağmurda karda
Korkarım varamam gül yara yara.
HOŞ GELDİN
Yollarını gözlediğim
Misafirler hoş geldiniz
Can evimde gizlediğim
Misafirler hoş geldiniz.
Dost elinden içtim dolu
Böyledir erkanı yolu
Cümlemiz tanrının kulu
Misafirler hoş geldiniz.
Canım kurban olsun size
Çok şükür geldik yüz yüze
Tatlı söze güler yüze
Misafirler hoş geldiniz.
Kederi sözünü bağlar
Hasretlik yüreğim dağlar
Dost cemalin gördü çağlar
Misafirler hoş geldiniz.
BİR ADIYAMAN
Adım adım güzel yurdu dolaştım
İllerin içinde bir Adıyaman.
Sanma ki ben gurbet ele alıştım
Hasretin içimi yer Adıyaman.
Kader gurbet ele attı kısmetim
Senden doğdum ama sana hasretim
Garip gurbet elde çok çile çektim
Sana arzuhalim var Adıyaman.
Bu gönlüm seni hep hayaller düşler
Bahar gelir öter turnalar kuşlar
Bülbül de gül için figana başlar
Sensiz işim gücüm zar Adıyaman.
Ali Dağ’da Mahmut Ensari yatar
Dibinde kuru çay suların akar
Abuzer Gaffari şehit bayraktar
Sende yatar nice er Adıyaman.
Çıplak baba ile Zeynel Abidin
Ziyaret edende olmaz garez kin
Ziyaret ederim dünüyle bu gün
Evliya diyarıdır Adıyaman.
Mevsim gelir geçer baharlar yazlar
Kederi hasretle hep seni özler
İsmini andıkça ciğerim sızlar
Senden ayrı kalmak zor Adıyaman.
MUBAREK OLSUN
Yine geldi güzel mübarek günler
Dostlar bayramınız mübarek olsun.
İnsanlarımız hep şen mamur olsun
Dostlar bayramınız mübarek olsun.
Bayram gelir küsülüler barışır
Konu komşu sevinç ile gülüşür
Mutluluğun zirvesine erişir
Dostlar bayramınız mübarek olsun.
Ne kadar güzeldir bu adet töre
Gelecek nesilde hep böyle göre
Sevgi fidanını dikek her yere
Dostlar bayramınız mübarek olsun.
Yüce Mevla’m bize böyle emretti
Atalım gönülden kini nefreti
Kederi der; bizi böyle yarattı
Dostlar bayramınız mübarek olsun.
GEÇELİM CANLAR
Erenler ceminde saf saf duralım
Kin ile kibirden geçelim canlar.
Pirin huzurunda bir cem kuralım
Muhabbette kapı açalım canlar.
Müşkülü hal etmek mürşidin işi
Yanmadan pişiyor erkanda kişi
Uçmadan kafesten şu gönül kuşu
Kendimize kaftan biçelim canlar.
Eri erden seçmek gaflettir gaflet
Kişi vicdanında bulsun adalet
Tefrika edene edelim lanet
Nifak sokanlardan kaçalım canlar.
Tevekkül babında seyret alemi
Bal şerbet edelim derdi elemi
Kadrini bilene eyle kelamı
Muhabbette reyha saçalım canlar.
Kederi der; hoşça geçsin demimiz
Deryalara dalsın dostluk gemimiz
Kalmasın gönülde zerre gamımız
Aşkın pınarından içelim canlar.
(Şiirler İnternet’ten; Medya Yenigün ve İkrar İnternet Gazetesi’nden Alınmıştır.)
YARA
Düşmüşüm peşine gezer dururum
Bitmiyor sevdiğim yol vara vara
Umudumu kesmem belki bulurum
Aşkından bu gönlüm bil yara yara
Mecnunum aşkınla kaldım çöllerde
Bulbülün hasreti gonca güllerde
Çaresizim garip gurbet ellerde
Coşup çağlayan bu dil yara yara
Dost Kederi daim ah ile zarda
Gözüm baka baka kaldı yollarda
Yollarım kapalı yağmurda, karda
Korkarım varamam gül yara yara